İSTİHSAN
İstihsan, hakkında nass bulunmayan konularda en uygun görüşü ve çözümü elde etme çabasıdır. İstihsan lügatte beğenmek demektir. Usul-u fıkıhta ise aşağıdaki biçimlerde tarif edilmektedir:
İstihsan, kıyası terkedip nassın hükümlerine en uygun olanı almaktır. “Kıyastan ayrılarak halin icap ve zaruretine göre maslahata en uygun olan tarzı seçmektir.” İstihsan, re’ye binaen uygun ve münasip görülen bir hükme varılması”, “faydalı, iyiliğe ve maslahata uygun olan yolun tutulması” “kolaylık için güçlüğün bırakılması” şekillerinde tarif edilmiştir.
İstihsan metodunu reddeden İmam Şafiî, “İstihsan ancak keyfe göre karar vermektir, keyfiliktir”(29) demekte ve “Haberleri (Ayet ve Hadisleri, sahabe icma’sını ve fetvalarını) bilen ve onlara kıyas yapmaya aklı eren kimse, istihsana göre karar vermez” iddiasında bulunarak re’ycilere karşı olan tutumunu ortaya koymaktadır. Dinî çözümler söz konusu olduğunda, ya nassa istinat etmek veya kıyasa baş vurmak gerektiğini söylemektedir. Sahabe fetvaları şeklinde de olsa illa da bir habere istinat etmek re’ycilere karşı çıkanların temel tutumudur.
Gerçekte istihsan denilen içtihat metodu, dini çıkarımlar yapmaya, dini çözümler üretmeye, dinle ilgili meseleleri dine uygun bir biçimde sonuçlandırmaya, dinle ilgili kurallar koymaya elverişli bir metot mudur?
 29 İmam Şafiî. Er-Risale Çevirisi. Paragraf: 1464. Diyanet Vakfı Yayınları
85
85 |