Çok anlamlılığa mantık terimleri arasından da örnekler verebiliriz. Örneğin ‘her’ sözcüğünü ele alalım. Bu sözcük “Her insan ölümlüdür” önermesinde tümeli ifade ederken, “Her kuşun eti yenmez” önermesinde ise tikeli(cüz’i).
Ayrıca cümle yapısından ve zamirlerden kaynaklanan sorunlar da vardır.
Dilin çok anlamlılığı, bildirişmede ( birinin bir bilgi sunması ve diğerinin de onu tam olarak anlaması) her zaman fazla sorun oluşturmaz. Biz sözün gelişinden terimin veya cümlenin ne anlama geldiğini anlayabiliriz. Ayrıca noktalama işaretleri de çok anlamlılığı ve belirsizliği gidermeye yardımcı olurlar.
Duygusallık: Kelimeler bilgi taşıdıkları kadar duygu da taşırlar. Kelimelerin duygu yüküyle yüklenmeleri bildirişmeyi etkileyen ve aksatan önemli nedenlerden biri olarak ele alınmaktadır. Bazı sözcükler müspet, bazı sözcükler ise menfi bir duygu ile yüklü olurlar. Bazıları da duygu yükü bakımından tamamıyla nötr olabilir. Bunun en güzel örneğini ölümü bildiren sözcüklerde görebiliyoruz. Örneğin, ‘Ahmet vefat etti.’, ‘Ahmet Allah’ın rahmetine kavuştu’, ‘Ahmet geberdi.’ önermeleri Ahmet’in ölümünü haber vermekte beraber ilave olarak, Ahmet hakkında müspet veya menfi bir görüşü, ölü hakkındaki duygularımızı ve bu yolla muhatabımıza vermek istediğimiz mesajı da kapsamaktadır. Ev veya yuva, ihtiyar veya moruk, kadın ile karı, kelimeleri de duygu yükü bakımından müspet veya menfi yüklü sözcüklerdir.
Dilin duygusal bir yük taşıması dilin etkileme gücüne katkıda bulunur. Reklamcılar, politikacılar, eğitimciler ve bu
17
17 |