edilen eylemler tartışmasız dinden olan hususlardır. Allah dinimizi ikmal etmiş, din olarak söylemek istediklerini vahiy ile bizlere bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim hükümleri kutsal, değişmez ve ebedidir.
Diğer yanda Peygamberimizin de emir buyurdukları ile tatbik edip gerçekleştirdiği eylemlerinin genel bir anlayış olarak dini karakterli olduğu, kutsal ve değişmez bir nitelik içerdiği ileri sürülmektedir. Nitekim Allah, Kur’an-ı Kerimde: “Allah ve resulü bir şey hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve resulüne karşı gelirse şüphesiz ki apaçık bir şekilde sapmıştır.” (33/36) buyurarak, Peygamberimizin hem din ve hem de dünya işleri alanındaki tatbikatının herkesi bağladığı vurgulanmıştır. Fakat Peygamberimiz(as)’in bütün sünnetinin bu kapsamda olmadığını söylemek için bazı sebepler de mevcuttur. Bunlara aşağıda kısaca temas edilecektir.
Peygamberimizin Sünneti, bu kitabın birinci bölümünde üç başlık altında incelenmiş ve bunların bir kısmının vahiy kaynaklı olmadığına işaret edilmişti. Konu başlığı ile yoğun ilgisi dolayısıyla orada söylenenleri burada kısmen hatırlamakla yetineceğiz. Yukarıda Sünnet başlığı altında söylenenlerin bir kısmı özetle şöyledir:
a)Hz. Muhammet, bir peygamber olarak kendisine verilmiş olan yetiler sayesinde Kur’an-ı Kerim ayetlerini tefsir ve tahsis etmiş, mücmel olanı açıklamış, ibadetlerimizi nasıl yapacağımızı göstermiştir. Bunlar dinden olan hususlardır ve vahiy kaynaklıdır.
112
112 |