B-AMACA UYGUN DAVRANMA METODUNUN GELİŞTİRİLİP GENELLEŞTİRİLMESİ
Mesalih’i mürsele veya maslahatlara göre hüküm verme İslam hukukunun içtihat yollarından biridir. Canın,neslin, dinin, malın ve aklın muhafazası; kötülük yollarının kapatılması gibi amaçlara uygun hüküm verilebilmektedir. Bu yöntem, kullanıldığı dönemin sosyal yapısına ve geleneklerine uygun olarak işletilmiştir.
Günümüzde biraz daha farklı bir tavırla dinimizin ve Kur’an-ı Kerimin amaçladığı genel hedefler ve değişiklikler üzerinde düşünebilir, köleliğin kaldırılması, kadınların siyasi, ilmi ve ekonomik etkinliğinin artırılması, alım-satımda belirsizliğin giderilmesi, çok kadınla evliliğin sınırlan-dırılması, emeğin istismar edilmemesi gibi amaçlardan bahsedebiliriz. Bu hedefleri gerçekleştirdiğimiz ölçüde Allah’ın razı olacağı şeyleri yaptığımıza da inanabiliriz.
Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin sünnetinin, kesin olarak kurallaştırmadığı, fakat teşvik ettiği bazı meselelerde uygun tavrın benimsenemediğini, halkın eğilimleri ve sosyal çevrenin etkisiyle tutucu ve yasakçı bir tavrın benimsendiğini görüyoruz.
Konuyu daha iyi izah edebileceğine inandığımız aşağıdaki örneklere bir göz atalım:
1-İslam dini köleliği kaldırmadı ama, köleliğin kaldırılmasına yönelik bazı uygulamalar başlattı. Köle azat etmeyi her vesile ile teşvik etti ve köleyi hürriyetine kavuşturmayı en büyük sevaplardan biri saydı. Kölelik kalktığı zaman da hiçbir Müslüman, bu dine uygun değildir
..
144
144 |