sonuçlara varmak mümkün görülüyor.Bu farklı sonuçların hiç biri değişmez dini kurallar olma iddiasında olamaz. Bunlar sadece birer yorum olma durumundadır.
C-YASA KOYUCU BİR MECLİSİN ANLAMI
Amerikan işgalinden sonra Irakta oluşturulmaya çalışılan yeni anayasa çalışmalarında şöyle bir maddeden bahsedilir oldu: “Kanunlar, anayasaya ve İslam’ın esaslarına aykırı olamaz.” Bu madde, Irak’ın dini çevrelerince kabul edilmek istenmedi. Çünkü bunlara göre, yasaların İslam’ın temel ilkelerine aykırı değil aynı zaman da uygun olması da gerekiyordu. Ayrıca dinden olanla olmayanı ayırt etmeden bu konuda vuku bulacak ihtilafları azaltmak da mümkün değildi.
İslam alimleri, devletin sadece uygulama ve yargılama görevi olabileceğini teşri yani yasama görevi olamayacağını ileri sürerler. Devlete teşri görevi verilmemiştir diyenlerin dayanağı, yukarıda çeşitli vesilelerle söylendiği gibi “Hüküm ancak Allah’ındır”6/5 diyen Ayet-i Kerimedir. Bunlara göre buradaki hükümden maksat kanun koymadır. Kanun koyma hakkı yalnızca Allah’a ait olursa bir kimse veya kurumun kanun koyucu olması, kendisini İlah yerine koyması olur ki bu asla kabul edilebilecek bir şey değildir. Oysa bu Ayet-i Kerimenin bütününü ele aldığımızda, buradaki ‘hüküm’ sözcüğünün kanun koyma anlamına gelmediği, kıyametin kopmasıyla ilgili kararın Allah’a ait olduğu anlamını taşıdığı açıkça görülecektir. İnsan aklının yorumlarına baş vurulduğu
..
148
148 |