getiremeyeceğini helal ve haram tesis edemeyeceğini iddia etmiştir. Fakat bazı durumlarda bu görüşüne bizzat kendisi muhalefet etmektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıdaki iki örneğe bakmak faydalı olacaktır:
a)( Oruçlu kimse unutarak yiyip içerse orucu bozulmaz) hadisi, sadece Peygamberimizin ashabından Ebu Hureyre tarafından rivayet edilmiş ve bu nedenle haber-i vahittir.(18) Usul-u fıkıhçıların ittifakıyla, sübut bakımından zan ifade etmektedir. Ebu Hanife’nin bu haberle amel ettiği, nassa dayalı umumi bir kaideyi bununla tahsis ettiği görülmektedir.
Oruçlu iken yiyip içenin orucunun bozulacağı Kitap nassına dayalı umumi kaidedir. Peygamberimiz(as), Ebu Hureyre hadisi ile, bu umumi kaideye bir istisna getirmiş, unutarak yiyip içenin orucunun bozulmayacağını söylemiştir. Peygamberimizin Kitap nassını tahsis etmeye, uygulama alanını sınırlandırmaya yetkisi olduğu her vesile ile vurgulanmış ve bu konu örnekler verilerek yukarıda açıklanmıştı. Nitekim, çalınan malın miktarı az ise el kesme cezasını tatbik etmediği bilinmektedir. Burada ihtilaf konusu olan şey, yetki meselesi değildir, rivayet edilen hadisin Peygamberimiz tarafından söylenip söylenmediği meselesidir. Ebu Hanife, bu konuda sadece Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği bir hadise istinat ediyor ve unutarak yiyip içen oruçlunun, orucunun bozulmayacağına hükmediyor. Oysa Ebu Hureyre’den rivayet edilen bu hadisin Peygamberimize
 18 Ebu Hureyre’den rivayet edilen bu hadisin Müslim’deki metni şöyledir: “Kim oruçlu iken unutup yer içerse orucunu (bozmayıp) tamamlasın. Çünkü onu ancak Allah yedirmiş, içirmiştir. Müslim. Mehmet Sofuoğlu tecümesi. Hadis No: 1155
54
54 |