1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167 



  

  köklerine bağlılığının azalması ve yine toplumun kendisi ile yabancılaşması anlamına gelmez mi?

  Mezheplerin kuruluşunda her hukuk kaidesini dini bir temele veya geçmiş bir uygulamaya dayandırmak gibi bir anlayış ve bu anlayışa dayalı metotlar, bu alanda farklı düşünmeyi neredeyse imkansızlaştırmıştır. Farklı düşünmek dinden olana, kutsal olana dokunmak demektir. Bu tutum her geçen gün daha da katılaşmıştır. İslam hukukunun değişmeye ayak uyduramamasının temelinde aslında bu kutsallık anlayışı, yani dinden olanla dinden olmayanı birbirinden ayıramamak gibi bir tutum yatmaktadır. Biz dinden olanla dinden olmayanı ayıran bir kıstas veya bir usul bulabilirsek, içtihat yapmaya da yeni bir kapı aralamış oluruz. Zaten salt dinden olan bir sahada içtihat yapmak dinin tabiatına uygun olmayan bir şeydir. Din alanında sadece, nassların yorumuna, te’viline ve rivayetinin sağlamlığının araştırılmasına izin verilebilir.

  b)Mezhepler arasında çok sayıda ihtilafı mesele olması ne ifade ediyor? Bu ihtilaflı hükümlere din denebilir mi?

  Meselelere vakıf oldukça ihtilaflı meselelerin sadece muamelat konularıyla sınırlı olmadığını, ibadet konularını da kapsadığını görüyor, ayrıca derinliğine ayrılıklar olduğunu da tespit ediyoruz.

  Öyle ki, birinin haram dediğine öteki haram demiyor; birinin batıldır dediğine öteki sahihtir diyor; birinin kısasen öldürülür dediğine diğeri kısas gerekmez diyor.

  İhtilaflı meseleler hakkında bir değerlendirme yapabilmek için önce bunların kaynağına inilmelidir.

  132

  

 


132
Önceki                  Sonraki