diyerek itirazda bulunmadı. Dinimizin sevap saydığı ve teşvik ettiği bir istikamette bir dünya görüşü oluşturmak, nassları bu istikamette yorumlamak varken, maalesef dinimizin hedeflediği sonucu elde etmekte çokça geç kalındı ve bu konuda İslam aleminin fazla bir hizmeti olmadı.
2- Geçmişten günümüze, kadınlara daha çok hak tanınabilirdi. Çünkü İslam dini, kadınların cemiyetteki statüsü ve kadınların haklarını korumada Cahiliye devrinden daha ileri adımlar atmıştı: Çok kadınla evliliği sınırlamış ve hatta tek kadınla evliliği teşvik etmişti; evlenme boşanmada kadınların haksızlığa uğramaması için esaslar koymuş, mirasta da onlar lehinde iyileştirmelerde bulunmuştu. O halde kadın hakları konusunda yapılacak iyileştirmeler, Allah’ın riza’sına, Kitap ve Sünnetin amaçladığı şeye daha uygun düşerdi.
Peygamberimiz(as) kadınların camiye gelmelerine hiçbir yasak koymamış, bilhassa onları cemaate katılmaya teşvik etmişti. Peygamberimiz döneminde kadınlar beş vakit camiye gelebilir, Cuma namazı, bayram namazı ve cenaze namazlarına katılırdı. Sonra ne oldu bilinmez; kadınların camiye gelmelerine Cuma ve bayram namazlarına katılmalarının gerekli olmadığına karar verildi. Hatta fitneye sebep olur görüşüyle bu konuda yasaklar da kondu. Neticede camiler erkeklere göre düzenlendi, kadınların camilerde abdest alacakları ve ibadetlerini rahatça icra edebilecekleri ortamlar düşünülmedi.
Hiçbir yasak olmadığı halde kadınlara, evlenmede ve boşanmada erkeklere denk haklar verilmesi konusunda kadınlar lehine hiçbir ileri adım atılmadı. Peygamberimiz
145
145 |