2-DİL FELSEFESİ BAKIMINDAN İLMİ TERİMLERİN İRDELENMESİ
Dilin önemli görevlerinden biri bilgiyi yüklenip taşımasıdır. Biz her türlü bilgiyi dil aracı ile ifade etmeye ve başkalarına aktarmaya, çalışıyoruz. Dil, bilgiyi başkasına aktarmada kullandığımız çok önemli bir araçtır. Bu aracın hakikatleri tam olarak ifade etmede ve bilgiyi doğru aktarmada yeterli ve güvenilir olup olmadığından emin olabilir miyiz? Bu mesele, ilimle uğraşanların çok önemli bir kaygısını oluştur-muştur.
Dil felsefesiyle uğraşanlar, dilin bildirmeyi tam sağlayıp sağlamadığı noktasından hareketle, bu konuyu enine boyuna incelemişler ve dildeki kusurlardan bahisle, genellikle Çok anlamlılık, Duygusallık ve Belirsizlik gibi olumsuzluklara işaret etmişlerdir.
Şimdi bunları kısaca inceleyelim:
Çok anlamlılık: Büyükçe bir sözlüğe bakıldığında bazı kelimelerin birden fazla anlama geldiği hemen görülecektir: Baba, babalık etmek, bağlama, baskı, baş, soğuk ve yüz gibi. Terimlerin çok anlamlılığının cümlelere veya önermelere yansımasına şu örnekleri verebiliriz:
“Ahmet Ayşe’ye baktı” cümlesinde geçen ‘bakmak’ fiilinin dört değişik anlama geldiğini aşağıdaki örneklerde net bir şekilde görebiliyoruz. Bu cümle yerine göre, “Ahmet, Ayşe’yi muayene etti.”, “Ahmet, Ayşe’ye yemek verdi.”, Ahmet, Ayşe’ye gözüyle baktı.”, Ahmet Ayşe’nin gelişmesine yardım etti.” gibi dört değişik anlama gelebilmektedir.
Usul- fıkıhçılar, çok anlamlı terimlere ‘müşterek’ adını veriyor ve ‘herat kumaşı’ tabirinde olduğu gibi iki
15
15 |