işleyen münafıkları cezalandırmaması, Hz Ömer’in kuraklık nedeniyle fakirleşen bölgelerde vergileri azaltması gibi. Peygamberimiz(as)ın istisnaları gösteren bu tür uygulamaları bir ‘olağanüstü şartlar hukuku’na imkan ve ruhsat verir niteliktedir. Fakat fıkıh tarihine bakıldığında olağanüstü şartlar hukuku veya buna benzer bir kavramla karşılaşmıyoruz.
Mümkündür ki Peygamberimizin emir ve uygula-malarının bir kısmı yalnızca seferi durumlarla ilgilidir. Bu nedenle birbiriyle çelişen haberler, uygulandığı şartlar zikredilmeden rivayet edilirse tevili mümkün olmayan durumlarla karşılaşabiliriz.
Bunun en güzel örneğini muta nikahı olayında görmek mümkündür. Bize ulaşan haberlere göre Peygamberimiz zamanında muta nikahı uygulanmış ve yine bize ulaşan bazı haberlere göre de muta nikahı yapmak yasaklanmıştır. Tearuz eden bu haberler derinlemesine incelendiğinde görülüyor ki muta nikahı uygulamasına sadece ve tamamen savaş için sefere çıkıldığında izin verilmiştir. Biz, insanların daimi olarak ikamet ettikleri yerlerde muta nikahına izin verildiğine dair hiçbir delile rastlamıyoruz. Buna bakarak şunu diyebilir miyiz? Muta nikahı uygulaması nesh edilmedi. Bu başlangıçtan beri ancak savaşlarda tatbik edilebilen geçici bir evliliktir.
Birbirine tearuz eden, Kitab’a muhalif, akli delillerin red ettiği ve gelecekten haber veren hadisler konusunda ehli sünnetin bakışı, günümüz alimlerinden bazılarının yaptığı gibi bunların ret edilmesi cihetine gitmek değil, aksine tevil edilmeleri cihetine gitmek olmuştur. Bunun tipik bir örneğini
63
63 |