tirmek ve bununla insanları bağlamak ne ölçüde ilmî bir duruş olur?.. İlmi bir tavır sergileyebilmek için, bir konudaki rivayetlerin bütününü, hatta bunların versiyonlarını gözden geçirip, olayın gerçek illetini ve vaaz ediliş sebebini dikkate almak ve böylece bir sonuca ve çözüme ulaşmak gerekir. Bilhassa bir tek rivayet zinciri ile rivayet edilen haberlere dikkat edilmelidir. Çünkü bu ravilerin dünya görüşlerini bu haberlere yansıtmaları durumunda, haberin aslına ulaşmak mümkün olamamaktadır. İmam Müslim, eserini bu görüşle ele almış ve zamanına ulaşan hadislerin versiyonlarının yüzlercesine eserinde yer vermiş ve bu tutumuyla haberin aslına ulaşmak istemiştir. Büyük hadis kitaplarının tedvin edildiği çağda, hicri üçüncü yüzyılda yaşayan İbni Kuteybe’de bu duruma işaret etmiş ve şöyle demiştir:“Bir hadis ravisinin tahrif, ziyade ve noksanda bulunmasından da emin olunamaz”(20)
Bir tek olayda vuku bulan bir yasağın umuma şamil kılınması, ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Eğer Peygamberimiz (as) Efendimiz resim yapmayı yasaklamış olsaydı, bunu diğer bazı olaylarda olduğu gibi ilan etmiş olmaz mıydı? Canlı tasvirlerin çarşı pazarda satılmasını ve evlerde bulundurulmasını yasaklayan başka haberlere rastlamıyoruz. Diğer yanda Hz Ayşe hadisiyle resim yapmanın yasaklandığını kabul etsek bile, hadisin haber-i vahit olması dolaysıyla Hanefi Mezhebince ancak tahrimen mekruh olması gerekir.
c) Hadislerin birbiriyle tearuzu, hazarda ve seferde olma durumu ve olağanüstü şartlar hukuku
 20 İbni Kuteybe. Te’vilü Muhtelif-il Hadis. Tercüme eden: Hayri Kırbaşoğlu. Sayfa: 171
61
61 |