İmamın mihrapta nafile namaz kılması mekruhtur.
Mekruhlar, ya zannî bir delile dayandıkları veya haklarında hiçbir delil olmaksızın, sadece müçtehitlerin reyleri ile ortaya konmuş yasaklar oldukları için, üzerinde en çok ihtilaf edilen konular arasında yer alırlar.
Gerek günlük hayatla ilgili ve gerekse ibadetlerle ilgili mekruhların çoğu, müçtehitlerin içtihatlarına dayanmaktadır. Müçtehitler, bir şeyin uygun olup olmadığına akıllarını kullanarak karar vermekte ve uygun görmedikleri fiillere mekruh diyebilmektedir. Delilleri de dinî olmaktan ziyade işin mahiyeti ve o devrin dünya görüşü ile ilgilidir. Namaz ve oruç gibi ibadetlerin mekruhlarına gelince, burada yapılmak istenen şey, ibadetlerin bir düzen içinde yapılmasını sağlamaktır. Fakihler, önce ibadetlerin adabını, tadıl-ı erkanını belirlemiş ve sonra da belirlenmiş usul ve adaba aykırı davranışları mekruh addetmişlerdir. Bu anlamda yeni mekruhlar belirlemenin de bir mahzuru bulunmamaktadır.
Çoğunluğu müçtehitlerin görüşlerine istinat ettiği için, mekruh olan fiillerin sayası giderek artmıştır. Şafii ilmihaline göre helanın mekruhları 10, haramları altıdır. Hanefi fıkhına göre ise namazın mekruhları 50 kadardır. Bunların dışında fıkıh kitaplarında yüzlerce mekruh bulunmaktadır. Bu durum hadis kitaplarında yer almayan yüzlerce yasağın sonra gelenler tarafından mekruh addedildiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Mekruhların bütünüyle dinî karakterli olmadığına, yer yer zamana ve mekana bağlı yasaklar olduğuna fıkıh kitaplarından çok sayıda örnek verilebilir.
Bunlardan biri, erkeklerin başı açık namaz kılmaları konusundaki hükümdür. Son zamanlarda yazılan Türkçe
33
33 |