diye nitelenen hadislere(7) dayalı hükümlere vacip ve tahrimen mekruh demeyi uygun buldular. Hanefî mezhebi dışında yer alan mezheplerin farz ve haram olanın delilleri konusundaki farklı tavırları bu konudaki ihtilafların başlangıcını oluşturur. Bazı alimler, sübutu kat’i olmayan, haber-i vahit türünden sünnetlerle farz veya haram tesis edilebileceğini söyleyerek , Hanefilerin vacip dediği fiile farz, tahrimen mekruh dediği fiile ise haram denebileceğini ileri sürdüler. Bazıları da vacip terimini hiç kullanmayarak bunun yerine sadece sünnet demeyi uygun gördüler.
Diğer yanda bir delilin delalet-i kat’i niteliğinde olması demek, bir şeyin emredildiği veya yasak edildiği, ayet ve hadiste hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açıkça
görülmesi demektir. Bu konuda da ayet ve hadislerin yorumlanmasından kaynaklanan ihtilaflar bulunmaktadır.
Bazıları, farz ve haram söz konusu olduğunda farklı bir tutum takınarak, farz ve haramın tariflerine “Şer’i bir delil ile sabit olmak “ özelliğini ilave ederek icma’ ve kıyasla da farz ve haram tesis edilebileceğini söylemek istemişlerdir. Bunlar bu tutumları ile farz ve haram terimlerinin kapsadığı alanı genişletiyorlar. Farz ve haramın tarifine yapılan bu
ilave, Hanefilerin yaptığı tarife ters düşmektedir. Çünkü kıyas sonucu itibariyle zannî bir hüküm önerir.
Kıyas ve icma’ konusu ileride daha tafsilatlı bir şekilde incelendiğinde bu durum daha iyi anlaşılacaktır.
 7 Sahih hadis tabirinden maksat. Mevzu (uydurma) veya zayıf olmayan hadis demektir. Bunun da bir çok derecesi vardır. Kaynak: Hadis İstilahları. Müellifi: Dr. Suphi es-Salih. Mütercimi: M. Yaşar Kandemir.
21
21 |