yorsak bu anlaşılır bir şeydir ve bu uzlaşmaya icma’ demenin hiçbir mahzuru yoktur.
Bunun bir başka örneğini de İmam Malik’in Muvatta adlı eserinde görüyoruz: İmam Malik şöyle diyor: “Resulüllah(as)’ın zamanından beri Ramazan ve Kurban bayramı namazları için ezan okunmaz ve kamet getirilmez. Bu, tatbikatında aramızda ihtilaf olmayan bir sünnettir.”(22) Şimdi burada bahse konu olan şey, sünnet mi yoksa icma’ mıdır? Burada bir haber ve bir rivayet zinciri yok. Ama bunun Peygamberimizden kalma bir tatbikat olduğu anlaşılıyor. Kanaatimce burada Peygamberimizin bir sünneti, hatta mütevatir olan bir fiili sünneti mevcuttur.
Aslında sahabenin ibadet alanında ittifak ettiği her hususun temelinde Peygamberimizin bir sünneti olduğunu
düşünmek gerekir. Çünkü ibadetler ve bunların nasıl icra edileceği konusunda yalnız iki kaynak mevcuttur: Kitap ve Sünnet. Birde sonucu zorunlu olan burhanî kıyaslar. Aksi takdirde icma’ ile din tesis etmiş oluruz ki, din vazetmek yalnız Allah’a mahsustur.
D-SAHABE FETVALIRI ÜZERİNE
Fıkıhta sahabe fetvalarına uyulmasının anlamı nedir? Bunlar dinde neyi ifade eder?
Peygamberimizin ölümünden sonra her meselede Kitab veya Sünnete baş vuruluyor, meselenin hükmü, Kitap ve Sünnette yoksa, o devrin geleneği gereği, içtihat yapma
ehliyetinde olan sahabelerin görüşleri alınıyordu. Görüşlerine tabi olunan kişiler, ilk halifeler ve onlara
 22 İmam Malik. Muvatta. Bayramlar Kitabı.
69
69 |