I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



   Zamanın İran prenslerinden biri olan Kytos, Pers İmparatorluğu tahtını kardeşinin elinden alabilmek için isyan eder. Topladığı askerlerle kurduğu büyük bir orduya ilaveten Helenlerden oluşan on bin kişilik bir kuvveti de paralı askerler olarak da yanına alır ve İran üzerine hareket eder. Ksenofon on bin kişilik ordu içinde bir subaydı. Bu ordu Karadeniz kıyılarına geldiğinde de Helen kuvvetlerinin başkumandanlığına terfi etmişti. Ordusuyla birlikte İran üzerine yürüyen Kytos, Babil yakınlarında kardeşine yenilir ve ölür. İsyana katılan Helen ordusunun komutanları da idam edilirler. Onbinler diye anılan Helen ordusu, kış yaklaştığı için kısa yoldan

  Hareketle Karadeniz’e çıkarak deniz yolu ile Yunanistan’a dönmeyi planlar ve yapılan plan doğrultusunda hareket ederler.

   Trabzon’dan ilk bahseden kişi Ksenofondur. Ksenofon onbinler diye adlandırılan Helen ordusunun hareketini ANABASİS adli eserinde anlatmıştır. Zamanla bu esere bazı ilaveler ve müdahaleler olduğu tahmin edilmektedir. İlk yazıldığı şekliyle günümüze kadar geldiğini söylemek oldukça güçtür. Buna rağmen bahsettiği yerler hakkında verdiği bilgilerden dolayı önemli tarihi kaynaklardan biri olmuştur.

   Anabasis adlı eserinde Ksenofon, bu yolculuğun Trabzon bölümünü aşağıdaki cümlelerle anlatmaktadır (4. kitap 7 ve 8. Bölüm)

   “Bayburt’a gelmeden karşılaşılan kavimler olarak savaşçı Kalyp’ler, müs-tahkem yerlerde oturan Taok’lar ve Bayburt’a yaklaşık 100 km mesafede Skyten’ler vardı. Skytenler Bayburt’un da içinde bulunduğu memleketin halkı idi.” “Helenler buradan kalkarak 4 günde 20 pasang yürüyerek (bir pasang 5200 metre) Gymnias (Bayburt) adında büyük, zengin ve kalabalık bir şehre vardılar. Bu şehrin başkanı Helenleri kendilerine düşman memle-ketlerden geçirmek üzere onlara bir kılavuz verdi. Bu kılavuz gelince, Helenlere kendilerini beş gün içinde denizi görebilecekleri bir yere götü-receğini eğer bunu yapmazsa ölüme razı olduğunu söyledi.”

   Meşakkatli bir yolculuktan sonra “Beşinci gün Thekhes” adındaki dağa çıktılar. Denizi görmek için dağa önden tırmananlar arasında büyük bir bağrışma koptu. Tepeye çıkan ilk askerler “Deniz! Deniz!” diye bağırdılar. “Herkes dağın tepesine varınca, komutanlar ve yüzbaşılar gözlerinden yaşlar akarak birbirlerini kucakladılar.” Kılavuz armağanlarını ve ücretini alarak “Helenlere konaklamaları için bir köyü ve Makron’lar memleketine giden yolu gösterdikten sonra, akşam üstü, memleketine gece dönmek üzere uzaklaştı.”

   “Buradan sonra, Helenler üç günde on pasang gittiler, geçtikleri yerler Makronların memleketi idi. İlk günü Makronlarla Sythen’lerin memleketle-rini ayıran ırmağa vardılar. Sağ taraf yukarıya doğru sarp bir alandı. Saldan da aşılması lazım olan ırmağın bir kolu akıyordu. Bu ırmağın kıyıları ince, ama pek sık yetişmiş ağaçlarla kaplıydı. Helenler bu bölgeden mümkün ol-duğu kadar çabuk ayrılmak istedikleri için bunları kese kese ilerlemeye

  8

  

 


8
Önceki                  Sonraki