Zamanın İran prenslerinden biri olan Kytos, Pers İmparatorluğu tahtını kardeşinin elinden alabilmek için isyan eder. Topladığı askerlerle kurduğu büyük bir orduya ilaveten Helenlerden oluşan on bin kişilik bir kuvveti de paralı askerler olarak da yanına alır ve İran üzerine hareket eder. Ksenofon on bin kişilik ordu içinde bir subaydı. Bu ordu Karadeniz kıyılarına geldiğinde de Helen kuvvetlerinin başkumandanlığına terfi etmişti. Ordusuyla birlikte İran üzerine yürüyen Kytos, Babil yakınlarında kardeşine yenilir ve ölür. İsyana katılan Helen ordusunun komutanları da idam edilirler. Onbinler diye anılan Helen ordusu, kış yaklaştığı için kısa yoldan
Hareketle Karadeniz’e çıkarak deniz yolu ile Yunanistan’a dönmeyi planlar ve yapılan plan doğrultusunda hareket ederler.
Trabzon’dan ilk bahseden kişi Ksenofondur. Ksenofon onbinler diye adlandırılan Helen ordusunun hareketini ANABASİS adli eserinde anlatmıştır. Zamanla bu esere bazı ilaveler ve müdahaleler olduğu tahmin edilmektedir. İlk yazıldığı şekliyle günümüze kadar geldiğini söylemek oldukça güçtür. Buna rağmen bahsettiği yerler hakkında verdiği bilgilerden dolayı önemli tarihi kaynaklardan biri olmuştur.
Anabasis adlı eserinde Ksenofon, bu yolculuğun Trabzon bölümünü aşağıdaki cümlelerle anlatmaktadır (4. kitap 7 ve 8. Bölüm)
“Bayburt’a gelmeden karşılaşılan kavimler olarak savaşçı Kalyp’ler, müs-tahkem yerlerde oturan Taok’lar ve Bayburt’a yaklaşık 100 km mesafede Skyten’ler vardı. Skytenler Bayburt’un da içinde bulunduğu memleketin halkı idi.” “Helenler buradan kalkarak 4 günde 20 pasang yürüyerek (bir pasang 5200 metre) Gymnias (Bayburt) adında büyük, zengin ve kalabalık bir şehre vardılar. Bu şehrin başkanı Helenleri kendilerine düşman memle-ketlerden geçirmek üzere onlara bir kılavuz verdi. Bu kılavuz gelince, Helenlere kendilerini beş gün içinde denizi görebilecekleri bir yere götü-receğini eğer bunu yapmazsa ölüme razı olduğunu söyledi.”
Meşakkatli bir yolculuktan sonra “Beşinci gün Thekhes” adındaki dağa çıktılar. Denizi görmek için dağa önden tırmananlar arasında büyük bir bağrışma koptu. Tepeye çıkan ilk askerler “Deniz! Deniz!” diye bağırdılar. “Herkes dağın tepesine varınca, komutanlar ve yüzbaşılar gözlerinden yaşlar akarak birbirlerini kucakladılar.” Kılavuz armağanlarını ve ücretini alarak “Helenlere konaklamaları için bir köyü ve Makron’lar memleketine giden yolu gösterdikten sonra, akşam üstü, memleketine gece dönmek üzere uzaklaştı.”
“Buradan sonra, Helenler üç günde on pasang gittiler, geçtikleri yerler Makronların memleketi idi. İlk günü Makronlarla Sythen’lerin memleketle-rini ayıran ırmağa vardılar. Sağ taraf yukarıya doğru sarp bir alandı. Saldan da aşılması lazım olan ırmağın bir kolu akıyordu. Bu ırmağın kıyıları ince, ama pek sık yetişmiş ağaçlarla kaplıydı. Helenler bu bölgeden mümkün ol-duğu kadar çabuk ayrılmak istedikleri için bunları kese kese ilerlemeye
8
8 |