I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



  Bayburt’tan hareketle dağları bu tarafa dönünce bir müddet sonra insan-ların yaşadığı köylere varıyorlar ve buradaki bir tepeden deniz görünüyor-du. İnsanların yaşadığı bu dağ köylerinden deniz kıyısına kadar yaklaşık 85 km (17 pasang) bir mesafe bulunuyor ve dağ yamaçlarında Makron’lar ve sahilde Kolkh’lar oturuyordu.

   Bir tepeyi mekân tutarak Trabzon şehrinde bir ay kadar kalan Ksenofon’un ordusu, burada kaldıkları sürece etraftaki köyleri yağmalıyor-lardı. Bazan günü birlik köylere gidip yağma yapılıyor bazen da kayıklarla daha uzak köylere gidiliyordu. Hatta Trabzon’un güneyinde bulunan müstahkem bir şehri yağmalamak için ordunun yarısı ile hareketle burayı kuşattılar. Burası Dril’lerin memleketi idi. Burayı yağmalamak için çok çetin savaşlar verildi.

   Dril’lerin memleketinin yağmalandığı günün ertesi “Helenler yağma ettikleri yiyeceklerle geri döndüler. Fakat bayır aşağı Trabzon’a giden yol çok dik ve dar olduğu için bir baskından korktular ve düşmanı bir pusu taklidi ile ürkütmek istediler.” Zayiat vermeden geri döndüler.

   Bunlar olurken geri dönüş hazırlıkları da yapılıyordu. Bir taraftan yolların açılması ve tamiri için çalışılıyor, diğer yandan dönüşün deniz yolu ile yapılabilmesi için planlar yapılıyordu. Dönüşün denizyolu ile yapılabilmesi için çok sayıda gemiye ihtiyaç vardı.

   Emrine elli kürekle gemi verilen bir komutanın denizden geçen gemileri durdurması ve ücreti karşılığında el konması istendi. Yeteri kadar gemi biriktirilince yola çıkılacaktı. “ Fakat bu adam gemi toplamaya falan bakmadı, verilen gemi ile Pontus’tan kaçtı.” Yunanistan’dan gemi tedariki için gönderilen başka bir komutan da süresi içinde dönmeyince daha fazla beklemeye gerek görülmeden karayolu ile dönülmesi kararlaştırıldı.

   Helenlerden yaşlı kadın ve çocuklar bütün ağırlıklarıyla gemilere yükletildi. “ Geri kalanlar yaya döneceklerdi; yol tamir olunmuştu. Üçüncü gün Kresus’a (Giresun) vardılar. Burası bir Helen kıyı şehri ve Sinope’nin Kolkh’lar memleketinde bir kolonisi idi.” (Anabasis, 5. Kitap, 3. Bölüm)

  Giresun’dan öteye Mossynoik’lerin sonra küçük bir topluluk olan Khalyp’lerin daha sonra da Tibaren’lerin memleketi var. Kotyora (Ordu vilayet merkezi) Tibarenler memleketinde olan bir kıyı şehri idi. Ordudan ötesi Pophlogonia adını alır. Terme ırmağı, Yeşilırmak, Kızılırmak, Sinop ve Ereğli Pophlogonia memleketinde bulunur.

   Bizi ilgilendirdiği kadar özetlediğimiz bu yolculuk macerasından, bölgemizin tarihi ve o döneme ait özellikleri hakkında bazı sonuçlar elde edebiliyoruz. Bu sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

  10

  

 


10
Önceki                  Sonraki