I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



   Osmanlı İmparatorluğu, 28 Temmuz 1914 tarihinde patlak veren I. Cihan Savaşına hemen girmedi. Osmanlı-Rus savaşı, sonradan Midilli ve Yavuz isimlerini alacak olan iki Alman zırhlısının boğazlardan geçerek Osmanlı donanması ile birlikte Rus sahillerini bombaladıkları 29 Ekim 1914 tarihinde başladı ve seferberlik ilan edildi. 1. Cihan savaşı ile başlayıp Kurtuluş Savaşının sonuna kadar geçen süreye, Rize ve çevresinde Seferberlik Yılları denir. Seferberlikten önce ve seferberlikten sonra tabirleri Rize’de çokça kullanılan tabirlerdi.
Seferberliğin ilanı ile pek çok yetişkin erkek, acelelikle askere alındı ve bunların pek azı geri dönebildi. Dedem Salih Usta, İkinci defa savaşa katılıyordu. Kendini o kadar süratle alıp götürdüler ki, gömleğini ıslak olarak yanına almak zorunda kalmıştı. Gidiş o gidiş bir daha geri dönmedi. Çocuk yaşta olduğu için askere alınmayan gençlerin bir çoğu da açlık, sefalet ve hastalıktan öldü. 1916 yılında Rusların Rize’yi işgal etmeleri üzerine yol yapım çalışmalarına götürülen ve buralarda ağır şartlar altında çalıştırılan 15-18 yaşındaki çocuklardan, mahalli tabirle çuharlanarak hayatlarını kaybedenler olmuştu. Savaş her tarafa sefalet ölüm getirmişti.
Rus sahillerinin bombalanmasının ardından 1 Kasım 1914 tarihinde Ruslar, Doğu Anadolu hudut müfrezelerine saldırarak iki hafta içinde 60 km kadar ilerlediler. Rus kuvvetleri ancak Köprüköy’de durdurulabildi. 16-18 Kasım günleri yapılan ve Azap Muharebeleri ismini alan savaşlarda, Ruslar geri püskürtüldü ise de takip edilmedi.
Doğuda Osmanlılarla Ruslar arasında bu muharebelere Kafkas Muharebeleri veya Kafkas Cephesi, Bu savaşların bir bölümü teşkil eden sahil kesimi muharebelerine de Lazistan Cephesi veya Sahil Cephesi denir.
Ruslar arasında Savaş Başladığında Sahil Cephesinde Hopa Hudut Taburu ile gönüllerden oluşan yaklaşık bir alay kuvvetinde bir birlik, Hopa Müfrezesi adı altında bölgede bulunuyordu, 1 Kasım 1914 tarihinde başlayan ve 6 Mart 1916 tarihinde Rize’nin işgali ve ardından da Trabzon’un düşmesi ile sonuçlanan sahil cephesi savaşları aşağıdaki gibi cereyan etmişti.
1-18 Kasım 1914 tarihinde Hopa Hudut Taburu ile gönüllülerden oluşan Hopa Müfrezesi, Ruslara saldırarak 2 top ve 100 esir aldılar.
2-19 Kasım 1914’te 19 parçadan oluşan Rus gemileri, Trabzon’u bombalayarak liman ağzını mayınladılar.
Bu arada Acaralı Rıza Bey komutasındaki Teşkilat-ı Mahsusa kuvvetleri ve Melo Hudut Taburu, Artvin’in batısındaki Rus karakollarını ele geçirdiler. 21 Kasımda Rusların Murgul’da bulundurduğu 8 bölükten 4’ü esir alındı ve Artvin’e girildi. Bu sırada Türk kuvvetleri Batum’un çevresinden dolaşarak Çürüksu’da bulunan bir elektrik santralına tahrip ettiler.
3-İstanbul’da hazırlanan 3. Tümene mensup 2 piyade taburu, bir makinalı tüfek bölüğü ve bir top bölüğü 10 Aralık 1914 günü deniz yolu ile Rize'ye geldi. Bir Alman Yarbayın komutasında olan bu kuvvetler (Bu kuvvetlere komutanının ismine izafeten Stange Bey Müfrezesi de denir.) Borçka'ya geçip Batum üzerine saldırılar yaparken, buradan alınıp Ardanuç üzerinden hareketle Ardahan'ı ele geçirmesi için görevlendirildi.
8 Aralıkta Trabzon'a gelen ve 15 Aralıkta Erzurum Köprüköy'e ulaşan Enver Paşa, Sarıkamış Muharebelerine karar vererek 3. Ordunu Komutanlığını üzerine almıştı. Amacı Rus ordusunu tamamıyla imha etmekti. 22 Aralık 1914'te başlayan Sarıkamış harekatı 14 gün sürdü. Enver Paşa üstü başı olmayan Türk askerlerine giyinmeleri için Rus ikmal depolarını adres gösteriyordu. Türk kuvvetlerinden 80 bin vatan evladı, daha hedefe varmadan soğuk ve açlıktan ölmüştü. 3. Ordunun kayıpları 100 bine ulaştı. Soğuk ve kış, Osmanlıları mağlup etmişti.
4-13 Ocak 1915 tarihinde Batum ve Aşağı Çoruh Komutanı General Lyakhov, Batum civarındaki Rıza Bey Müfrezesini geri çevirmeye mecbur etti. Ardahan'a giden Stange Müfrezesi de geri döndü.
5-28 Şubat 1915 tarihinde Rus kuvvetleri Hopa'ya girdi. Artvin'deki kuvvetlerimiz Murgul'a geri çekildi.
Artvin ve Hopa'da bulunan tüm Sahil Cephesi kuvvetlerimiz, yukarıda belirtildiği gibi Hopa Hudut Taburu, Teşkilat-ı Mahsusa kuvvetleri ve Stange Bey Müfrezesinden ibaretti. Bu cephedeki toplam gücümüz 4000 kişi idi.
6-14 Mart 1915 tarihinde Rus kuvvetlerinin Arhavi'ye girmesi üzerine Osmanlılar, Arhavi'nin batısında bir savunma hattı oluşturdu.
28 Mart 1915 tarihinde Arhavi'de bulunan sahil cephesi komutanlığına Avni Paşa atandı. Yarbay Kara Vasıf Bey de kurmay başkanlığına getirildi.
Bu tarihte Rusların komutanı yukarıda ismi geçen Lyakhov idi. Ruslar, Lyakhov'un emrine 11 piyade taburu, 8 muhafız taburu, 1 gönüllüler taburu, 3 kale topçusu taburu, 24 top ve 3 süvari bölüğü vermişti. Ayrıca Karadeniz'de, nakliye gemileri ile birlikte 1 zırhlı, 6 muhrip, 1 tor-şpil savaş gemisi, kara harekâtına destek veriyordu.
Sahil cephesinde düşmanın hareketinin zor ve bu kesimde savunmanın kolay olacağı düşüncesi ile Osmanlılar, sahilde fazla kuvvet bulundurmayı gereksiz görmüşlerdi. Lakin Rusların deniz hakimiyeti ve sahil kuvvetlerine denizden sürekli destek verebilmeleri Türk kuvvetlerini zorluyordu.
Sarıkamış muharebelerinin ardından bütün şark cephesinde olduğu gibi sahil kesiminde de savaş yavaşlamış ve başka cephelere kaymıştı. Osmanlılar, Doğu Cephesinde Rusların bir taarruzunu beklemiyordu. 1915

  190

  

 


190
Önceki                  Sonraki