Trabzon imparatorluğuna yanlış olarak Pontus Devleti dendiğine de şahit
oluyoruz. Pontus Krallığı denilen devlet, İstanbul Boğazı’ndan Kırım’a kadar bütün Karadeniz kıyılarına hakim olmuş bir ilk çağ devletiydi. Başkenti de Sinop’tu.
1-TRABZON İMPARATORLUĞUNUN KURULUŞU VE SINIRLARI
IV. HAÇLI SEFERİ ile İstanbul’a gelen Latinler, İstanbul’daki Bizans yönetimini ele geçirince İmparator 1. Anronikos Komnenos’un torunları Prens Manuel’in oğlu Aleksios ve Davit, Gürcü Kraliçesi Tamara’nın desteği ile Trabzon’da bir devlet kurdular. O sırada Aleksios, akrabası Tamara’nın Tiflis’teki sarayında misafir bulunuyordu.
Trabzon İmparatorluğunun sınırları başlangıçta Çoruh ağzından Sinop’a kadar uzanıyordu. Zamanla küçülerek Giresun’dan Çoruh’a kadar küçük bir bölgeye hükmeder oldu. Hatta dağ kesimlerinde yer alan Çepni Türkleri ile Ermeni nüfusa da hükmedemiyordu.
Trabzon İmparatorluğunun kurulmasına destek veren Gürcistan Krallığı 866 yılında kurulmuş, Kraliçe Tamara zamanında (1184-1213) da en geniş sırırlarına ulaşmıştı. Azerbaycan’dan Çerkezya’ya, Gence’den Erzurum’a kadar sınırlarını genişleten Tamara, Şiran ve Trabzon’u da kendisine bağlamıştı. Bu gücü nedeniyledir ki, kendi himayesinde olan Prens Manuel ve oğullarını, Trabzon’da kurulan Trabzon devletinin başına geçirebilmiştir.
Trabzon İmparatorluğu gerek denizden ve gerekse dağlık kesimden gelen saldırılara ve yağmalama hareketlerine maruz kalıyor ve bu saldırılar halkı canından bezdiriyordu. Bu saldırıları önlemek ve halkın can ve mal güvenliğini sağlamak üzere kıyıda ve iç kesimlerde bazı kalelerin yapılmasına baş vurulmuştu.
Trabzon ve Rize dağlarının güney kesimleri zaman zaman Türk Beylikleri-nin ve zaman zaman da Gürcülerin elinde bulunuyordu. Bunlar kendilerini güçlü hissettikleri zaman, Trabzon ve havalisini ele geçirmek için harekete geçiyor, ve bazen da yağmalayıp geri dönüyorlardı. Kara-deniz sahillerini iç kesimlere bağlayan bazı yollar Rize il sınırları içinden geçiyordu. Pazar-Hemşin- Çamlıhemşin yoluyla Çoruh vadisine, Çamlı-hemşin-Çat- Elevit yoluyla İspir’in Hotoçur köyüne, Çamlıhemşin-Kale-i Bala yoluyla İspir’in yedi göller bölgesine, Çamlıhemşin- Ayder yolunu takip ederek Yusufe-li’nin köylerine inmek mümkündü. Batıda bulunan Güneysu ve Salarha halkı, İspir’e gitmek için Çağrankaya Yaylası- Ciimil ve Ovit geçidini, İyidere ve Kalkandere halkı da İkizdere- Çohçer-Ovit yolunu kullanıyordu.
35
35 |