I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



  
Süleyman Paşa, mahalli kuvvetlerle bu isyanı bastıramayacağını anlayınca hükümetten yardım istedi. Donanma ile birlikte yardımcı kuvvetler ve cephane talep ediyordu.
Bu sırada Memiş Ağa'nın kuvvetleri; Akçaabat, Tonya, Tirebolu ve Yomra ayanlarının da desteğini alarak şehri kuşattı. Vali vekili Çeçenzade Hasan Ağa şehri isyancılara teslim etmek zorunda kaldı. 18 Ağustos 1816 tarihinde şehre giren eşkıya güruhu her tarafı yağmaladı.
Trabzon'u ele geçiren Tuzcuoğlu Memiş Ağa, Vali vekili olan Hasan Ağayı bir gemi ile Ünye'ye gönderdi. Trabzon'un muhafazasını da Hacısalihoğlu Ali'ye devretti. Akçaabad ve Tirebolu'ya voyvoda atadı. Keşap ve Giresun'u ele geçirdi. Rize'den Giresun'a kadar bir bölgeyi elinde tutan Memiş Ağa, merkezden bağımsız olarak hareket etmeye başlamıştı.
TRABZON Vali Vekili Çeçenzade Hasan Ağa, Ünye'ye çıkar çıkmaz, Ordu kazasında bulduğu kuvvetlerle Memiş Ağa kuvvetleri üzerine yürüdü, Giresun ile Tirebolu'yu geri aldı (26 Ekim 1816). Bu arada İstanbul Hükümeti iki gemi ile Hasan Paşaya destek göndermişti.
Diğer yanda Memiş Ağa, iç kesimlere doğru ilerlemeye devam ediyordu. Süleyman Paşanın memleketi Şebinkarahisar'ı ve Gümüşhane'yi aldı ve adamları arasında taksim etti.
Tuzcuoğlu Memiş Ağanın kısa zamanda başarılı olmasına sebep olarak çevresindeki eşkıya desteği, her yerde casusları olması, bölgedeki arazinin sarp yapısı ve zenginliği gösterilmektedir.
İstanbul Hükümeti, işin önemini anlayınca, Süleyman Paşa'nın bizzat işin başına geçmesini istedi ve talep edilen kuvvetleri emrine verdi. Denizden bir fırkateyn, bir kurvet, bir şapole ve birkaç küçük gemiden müteşekkil bir donanma gönderdi. Çevredeki yirmiye yakın sancak ve kaza askerleri geldiler. Tuzcuoğlu denizden ve iç kesimden kuşatılınca, zaaf gösterdi ve Trabzon Kasım ayı sonlarında geri alındı. Tuzcuoğlu Rize'ye kaçarak burada bulunan Karaibrahimoğlu Hasan Ağanın konağına sığındı.
Trabzon'un geri alınmasından sonra Tuzcuoğlu kuvvetlerinde bir gevşeklik görüldü. En büyük destekçisi olan damadı Kalcıoğlu ile Hacısalihoğlu desteklerini çektiler. Hacısalihoğlu, yalvararak Süleyman Paşadan af diledi.
Süleyman Paşa, Tuzcuoğlu'nu yok etmek için 2500 kişilik bir kuvveti Rize'ye gönderdi. Memiş Ağa bu kuvvete karşı mukavemet edemeyeceğini anlayınca kendisini daha samimi bir şekilde destekleyen ve savunma için arazisi daha müsait olan Of'a kaçtı. Rize'ye gelen kuvvetler, Of'a geçerek

  130

  

 


130
Önceki                  Sonraki