Pontus Krallığının kurucusu Pers soyundan I. Mithradedes’tir. (1. Mihirdat) Mihirdat M.Ö. 301 yılında ülkenin başına geçti. Selovak’lara karşı bağımsızlık mücadelesinde bulundu ve M.Ö.280 tarihinde taç giydi. I.Mihirdat’tan sonra krallık yapanlar arasında yayılma politikası izleyenler olmuştur. Bunlar içinde Ariobarsanes, II. Ve III Mihirdat, I. Pharmakes, IV. V. ve VI. Mihirdat’in isimleri geçmektedir. Pontus Krallığı, VI. Mihirdat (VI.Mithradede Eupatör) döneminde altın çağını yaşamıştır. Trabzon ve Rize bölgesi I. Pharnakes tarafından M.Ö. 180 tarihinde Pontus hakimiyetine girmiştir. Pers İmparatorluğunun yıkılışından M.Ö 180 tarihine kadar geçen sürede Rize bölgesi hakkındaki bilgiler eksiktir. Muhtemeldir ki bu dönemde ve hatta daha sonraları bile Trabzon’dan Çoruh ağzına kadar bu bölge yerli kavimler ve bunların şefleri yönetiminde idiler. Bu dönemde Partların (Arsaklılar da denir) Rize dağlarının güneylerini zorladığını biliyoruz. Rize bölgesi bir ara Partların egemenlik alanı içine de girmiş olabilir. Partlar M.Ö.247 ve M.S. 224 yılları arasında İran’da bir devlet kurmuş ve Doğu Anadolu’nun bir kısmına hakim olarak Karadeniz kıyılarını zorlamıştı.
Büyük Mithradedes de denilen VI. Mihirdat, babasının ölümü üzerine küçük yaşta kral oldu. (M.Ö.120) Beş syıl kadar annesinin vesayetinde ülkeyi yönettikten sonra annesini hapsederek idareye tamamıyla hakim oldu. Kısa zamanda Kırım’ı ve Kolhis’i topraklarına kattı. Anadolu’nun kuzey kıyıları, Karadeniz’in kuzeyi ve doğusu çepeçevre Pontus Krallığının hakimiyetine girmişti.Trabzon ve civarı ve Kolhis dahil Doğu Karadeniz kıyıları, Pontus devletinin maden, kereste ve gemi ihtiyacını karşılıyordu.
VI. Mihirdat, babasının ölümünden sonra Pontus Krallığının egemenliğin-den çıkmış olan Pophlogonia ve Galatya’yı Bitinya krallığı ile paylaştı ise de daha sonra M.Ö. 95 ve 93 yılları arasında aralarında vuku bulan savaşları kaybetti. 88 tarihinde Romalıları yenerek Ege kıyılarını zaptetti. 85 tarihinde Romalı komutana yenilince zaptettiği toprakları geri vermenin yanında bütün donanmasını da harp tazminatı olarak Romalı komutanlara teslim etmek zorunda kaldı. Romalılarla sürekli savaş halinde oldular. 83 tarihinde yeniden saldıran Romalılara karşı üstünlük sağladı. 74’te Roma konsülü Marius Aurelius Cotta’yı Kadıköy’de yendi. Roma üzerine yeni bir sefere hazırlandığı bir sırada oğlunun da aralarında bulunduğu geniş bir halk ayaklanması başladı.İsyan başladığı sırada Kırım’da bulunan kral, kendisini kölesine öldürterek hayatına ve imparatorluğuna son verdi. İmparatorluğun bütün toprakları Romalıların eline geçti. (M.Ö.64) VI. Mithradedes cenazesi, Pontus’un başkenti Sinop’a getirilip defnedildi.
Romalı tarihçi Strabon’un Coğrafya adlı eserinde anlatıldığına göre Pontus kuvvetlerini takip eden Romaalı General Ponpeius’un askerleri Bayburt’tan Karadeniz kıyılarına inerken Heptakomet’lerle (Yediköylülerle)
karşılaşır. Roma askerleri burada yedikleri delibaldan zehirlenirler ve Roma ordusunun iki bölüğü bu vahşi insanlar tarafından yok edilir. Burasının yediköyler anlamına gelen Kuraiseba yani günümüzdeki İkizdere olması kuvvetle muhtemel görülüyor.
Trabzonlu Tarihçi Mahmut Goloğlu, Pontus Devletinin bölgede yaşayan Alazonlar, Amazonlar, Beşirler, Buşirler, Tibarenler, Tirallar, Haldiler, Sanlar, Kataganlar, Marlar, Makronlar, Massinekler, Kolhlar ve Lazlar gibi yerli kavimler tarafından kurulduğunu, bu kavimlerin Yunanlılıkla hiçbir
15
15 |