yorumlanarak nakledilmesinin sebebi, kanaatimce, ravilerin bu konudaki dünya görüşleri ve kanaatleri olabilir. Puta tapıcılıkta, putlar, tanrının tasvirleri olarak düşünülüyordu. Bu nedenle Müslümanlar arasında her türlü tasvire karşı bir tutumun oluşmasını doğal bir şey olarak kabul edebiliriz. Resmin yasak olduğuna dair yaygın bir kanaat bulunmasına rağmen, bunun İslam’da yasaklandığını gösteren sarih bir delil bulunmuyordu. Ayrıca bazı insanlar, Medine’ye gelerek yaptıkları resimleri satıyor ve bazı kimseler de evlerini tasvirlerle süslüyorlardı. Bu gelişmelere mani olmak ve resmin yasak olduğuna dair umumi kanaati kanıtlamak gerekiyordu. İşte bu safhada Hz. Ayşe’nin hadisi bir kurtarıcı olarak görülmüş ve her ravi kendi inancını ve sahip olduğu dünya görüşünü bu hadisle yansıtmaya çalışmıştır. Burada görüldüğü gibi, değişik etkiler altında kalarak yapılan yorumların sübjektifliği, hayatta sık sık karşılaştığımız ilmi zaaflardan birini oluşturur.
Diğer yanda meşhur muhaddislerin bütün sahih hadisleri kendi kitaplarına almamış olmalarını, onların tabi oldukları mezheplerin dünya görüşleri ile açıklamak gerekir. Müslim, İmam Buharı ile görüşmüş ve onun öğrencisidir. İkisi de yüz binlerce hadis arasından seçim yaparak kitaplarını telif etmişlerdir. Birinin sahih dediği hadisi öbürünün sahih bulmayarak kitabına almamasının arkasında, sadece yöntem farkı olduğunu söylemek tatmin edici görülemez. Açıklıkla ifade edilmiyorsa da bu muhaddislerin kendi mezhep görüşlerini yansıtan hadisleri kitaplarına aldıkları galip bir ihtimaldir.
Tasvir hadisinde görüldüğü gibi, dinin yasakları söz konusu olduğunda, bir tek olaya dayalı bir yasağı genelleş-
60
60 |