1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167 



  

  dinî bir karakter kazandırmakla aynı zamanda kutsallık alanını genişletmiş olurlar. Bu tutumda bazen o kadar ileri gidilir ki, hakkında hiçbir bağlayıcı nass bulunmayan konularda bile şeriatın emri budur diyerek fıkhî düzenlemeler yaparlar ve bazı kurallar koyarlar.

  Fıkıh alanında çıkarımlar ya kıyas yoluyla yapılıyor ya da re’y tabir edilen istihsan veya maslahat denilen diğer içtihat yollarıyla. Kıyasta nassın analizinden hareketle bir benzerlik ve uygunluk arıyor ve bunlara istinaden bir hükme varıyoruz. İstihsanda ise olayı analiz ederek olayın özelliklerinden hareketle bir sonuca varmaya çalışıyoruz.

  

  Kıyastaki benzerlik ve uygunluk hiçbir zaman aynılık değildir. İsmi üzerinde benzerliktir. Bu varılan hükmün başka türlü olabileceği gerçeğini de içerir Nitekim bir konuda birbirinden farklı fetvaların varlığı ve mezhepler arasındaki ihtilaflar kıyastaki benzerliğin kesin olmadığının ayrı bir delilidir. O halde bir sözleşme ve muamelenin sahih veya batıl olduğuna karar verdiğimizde bu nasıl oluyor da dinden sayılıyor? Şeriatın kutsallığından bahsettiğimizde biliyoruz ki şeriat terimi fıkhın yukarıdaki bütün konularını ve bu konulardaki bütün fetvaları da birlikte kapsamaktadır

  İmam Şafiî, kıyasın alanını sınırlı tutmaya çalışır ve istihsana karşı çıkarken,(47) re’yle hüküm tesisini keyfilik ve bid’at sayarken aslında şunu demek istiyordu: Fıkhın bütün konuları dinî konulardır. Bu konularda akılla bir çözüme ulaşmak, insanların maslahatlarını ve iyiliğini esas alarak bir

  

  47 Er Risale: İstihsan bölümü. 124

 


124
Önceki                  Sonraki