1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167 



  

  a)Mezhepler dinin alanını genişletmekle kalmamış, İslam hukuku alanındaki donukluğunda sebebi olmuşlardır.

  İddia edildiğine göre mezheplerin içtihat yollu bütün hükümleri, bir nesil geçtikten sonra istikrar kazanarak değişmezlik özelliği kazanırlar. Böylece sayıları sınırlı olan nasslar, insanların birbiri ile ilgili bütün münasebetlerine, ticari ve ahlakı bütün konulara tatbik edilerek, içtihat yollu bütün bu kurallar ve hükümler değişmezlik ve doku-nulmazlık zırhına bürünmüşlerdir. Bazı fıkıh alimlerinin içtihat yapabilmek için koydukları ağır şartlar da mezheplerin görüşleri ve mezheplerin ortaya koyduğu çözümler üzerine yeniden düşünmeyi imkansızlaşmıştır.

  Statik bir toplum yapısından kendi içinde gelişen ve değişen dinamik bir toplum yapısına geçtikçe, yeni hukuki düzenlemeler yapmak ihtiyacı hasıl olduğunda, fıkhın mevcut hükümlerinin kutsal olduğu anlayışı bu konu üzerinde düşünenlerin önüne konan en büyük engel olmuştur. Böylece İslam hukuku, temel aldığı esaslar üzerinde yükselememiş, batı medeniyetinin oluşturduğu toplum yapısına intibak edememiş ve adeta yıkılmıştır.

  İslam hukuku, ona yüklenilen kutsallık yüzünden yeni hukuki ihtiyaçları karşılamada başarılı olamamış, kendini yenileyememiş, bunun neticesi de İslam memleketlerinde başlangıçta muhakeme hukuku, ticaret hukuku gibi alanlarda, daha sonraları da medeni ve ceza hukuku alanlarında Avrupa’dan getirilen kanunlara tabi olunmuştur. Bu yüzlerce yıllık birikimin yok sayılması, toplumun

  

  131

  

 


131
Önceki                  Sonraki