1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167 



  

  savaşa giderken, savaşa katılanların beraberlerinde köpek bulundurmamasını ve develerin çıngıraklarını çözmesini emretmişti. Şimdi biz, Peygamberimizin bir birlik komutanı, bir ulu’l emr olarak koyduğu bu yasaklamayı genelleştirip, savaşta köpek ve çıngırak bulundurmak mekruhtur veya haramdır diyebilir miyiz? (Çünkü böyle diyenler mevcuttur). Bu yasak o savaş için geçerli dünyevi bir tedbirdi. Başka bir savaşta düşmana karşı daha güçlü görünmek ve düşmanın moralini daha savaş başlamadan bozmak amacıyla daha çok köpek ve daha çok çıngırak bulundurulması istenebilir. Nitekim Mekke’nin fethinde, Mekke’ye yakın tepelerde konuşlanan İslam birliklerinin çok sayıda ateş yakarak, düşmana olduğundan daha güçlü görünmek istemeleri gibi.

  Diğer yandan fıkhın bölümlerinden olan “adap” konusu da bu bağlamda yeniden ele alınmalıdır. Peygam-berimizin yaşadığı çağın muaşeret kurallarını içeren bu tür haberlerin bir kısmı, zamanın değişmesiyle değişime açık olan o dönemin örf ve adetlerini de yansıtmaktadır. Fıkıh ve ilmihal kitaplarında yer alan temizlik bahisleri, tuvalet adabı, sofra adabı ile kılık ve kıyafet uygulamaları ile yatmadan önce su kabının üzerini örtünüz, ateşi söndürünüz gibi günlük yaşayıştan alınan örnekler de bunlardandır. Çok kere bu tür muaşeret kuralları Peygamberimiz hayatından örnekler verilerek rivayet edilmek suretiyle onlara bir kutsallık kazandırılmaya çalışılmıştır.

   Eğer bu konuda dinden olanla dinden olmayanı ayırmaya yönelik bir çalışmanın içine girmezsek, Medine halkının gelenek olarak yaşamakta olduğu pek çok örneği dinimizden saymak gibi bir yanlışlığa düşmüş oluruz. Medine

  115

  

 


115
Önceki                  Sonraki