1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167 



  

  tanıyan büyük müçtehitler, bu yetkiyi dinin ve olayların bilgisine sahip olan uzman kişilerden oluşan bir heyete neden tanımasın.

  Bu gün, içtihat yapmak için gerekli şartları gerçekleştirmek ilmi bilgileri bir araya getirmek daha kolaydır. İçtihatta bulunmayı bir kişinin tekeline bırakmaya da gerek yoktur. Meselelerin çözümünü bir tek kişinin aklına, anlayışına ve takvasına bırakmak yerine, ilmi birikimi olan muhakeme ve münakaşa seviyesi yüksek bir ortak akla, amacı iyiliği ve kötülüğü ayırt etme yeteneğine sahip bir topluluğa teslim etmek daha isabetli bir yaklaşım olur diye düşünüyoruz. Biz hiçbir zaman dinin alanına müdahale eden, haramı helal gösteren, Allah’a kulluk etmeye, nassla belirlenmiş kurallara değişiklik öneren bir heyetten bahsetmiyoruz. Çeşitli vesilelerle söylendiği gibi nasslar sınırlı, hukuki ihtiyaçlar ise sınırsızdır. Bu nedenle kural koyma ihtiyacı her zaman mevcut olacaktır. Ayet-i Kerimede ifade edildiği gibi iyiliği öngören ve kötülükten sakındıran bir topluluğun veya bir heyetin bulunması ve bu heyetin Kitaba ve mütevatir olan Sünnete aykırı olmayacak tarzda, şartların belirlediği şekil ve sürede geçerliliği olan kanun veya buna benzer adlar altında hüküm tesis etmesinin ne sakıncası olabilir.

  Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenden daha zalim kim olabilir diyen Allah Tealâ’nın emrine binaen dinin koyduğu kuralların aynen korunması ve yürürlükte kalması esastır. Belki bu kurallar olağanüstü şartlar ve zorunluluk hallerinde kısa bir süre için ertelenebilir.

  

  157

  

 


157
Önceki                  Sonraki