1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132 



  Rize’nin Yönetim Tarihi                                                            

  

  şunlardır: Bölge tarihi ile ilgili genel tarih kitapları, Tapu Tahrir Defterleri, Ahkam Defterleri, 1864 Vilayet Nizamnamesi, Trabzon Vilayeti Salnameleri. Cumhuriyet dönemi için de il ve ilçe yıllıkları, mahalli yönetimlerin internet siteleri. Şüphesiz ki bu konularda söyleyeceklerimiz, ansiklopedik kaynaklardan beslenen bilgilerle de desteklenecektir.

  Bu duruma göre Rize’nin yönetim tarihini dayanağımız olan tarihi kaynakları esas alarak beş bölümde incelemeyi uygun görüyoruz. 1- Bölgenin tarihi ile ilgili yayınlara göre Trabzon’un fethinden önceki Rize tarihi, 2- Tapu Tahrir Defterlerine göre Rize’nin yönetimi 3- Trabzon Ahkam Defterlerine göre Rize’nin yönetimi 4- 1864 Vilayet Nizamnamesi ve Trabzon Salnamelerine göre Rize’inin yönetimi 5- Cumhuriyet Döneminde Rize’nin yönetimi

  

  

  1-FETİHTEN ÖNCEKİ DURUM

  

   M.Ö. 400 tarihinde 10 bin kişilik ordusunun başında Trabzon’a gelen Ksenefon’un günümüze kadar intikal eden eserine göre, o zamanlar Trabzon bölgesi İranlıların hakimiyetinde bulunuyordu ve burada yerli halklardan Makron’lar ve Kolh’lar yaşıyordu.

  Eski müelliflerden; Ksenofon (M.Ö:400), Strabon(öl: 23), Plinius (öl:79), Arianus (2. yüzyıl başları) ve

  Prokopius’un(doğ. 490), belirttiğine göre, bölgenin yerli halkları Makronlar, Kolhlar, Sanniler, Heptakometia gibi kavimlerdi. Ksenofon’un Makron diye adlandırdığı halk, daha sonra gelenlerin Sanni dedikleri kimseler olmalıdır.

  Sanniler, Çanlar ve hatta Canikler deyince aslında aynı kavimden bahsedildiğini bilmeliyiz. Ksenofon’a göre

  

 


8
Önceki                  Sonraki