1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132 



  Rize’nin Yönetim Tarihi.

  

  olmaz. Çünkü, bazı metinlerde karşılaştığımız gibi, naib sözcüğü yanına bunun “kuzattan” ve hatta “mevaliden” olduğu zikredilmekte ve böylece biz yüksek rütbeli kadılar için de o dönemde naib tabirinin kullanıldığı görülmektir.(20)

   f)Trabzon Ahkam Defteri 1815 tarihli bir hükümde Trabzon sakinlerinden Abrurrahman oğlu Ahmed adlı şahsın, Rize’de ayanlık dairesinde olan Dergah-ı Mu’allam Kapucubaşılarından Tuzcuzade Haci Memiş dame mecduhu (itibarlı ve şerefli) ile Çavuş oğlu Mustafa Reisten, Mani oğlu Mustafa Reisten, Uzun Mustafa’dan, Beşincioğlu Ali’den, Esnafil Oğlundan alacağı olduğu belirtilmekte ve bu alacağın tahsili için Rize kazası naibi görevlendirilmektedir. Burada Tuzcuoğlu Memiş Ağa’dan Rize ayanı olarak bahsediliyor ki, ayanlık müessesesi, 17. yüzyıl sonlarında şekillenmeye başlamış ve gittikçe güç kazanarak taşra yönetiminin esaslı bir unsuru haline gelmiştir. Önceleri devlet, ayanlık müessesinin gücünden yararlanmak istemiş, daha sonraları devletin başına gaileler açan bu müesseseyi etkisiz hale getirmek için de bir hayli mücadele vermiştir.

  Başlangıçta ayanlar, halkın temsilcisi olarak sivrildiler ve bazı kazalarda ayanlık seçimleri bile yapıldı. Devlet bunların gücünden yararlanmak istemiş ve ayanları devlet memuru olarak kullanmıştır. Devlet, eşkiyanın sindirilmesi, sefer sırasında alınan avarız vergilerinin toplanması ve bölgeden sevk edilecek askerlerin toplanıp sevk edilmesi gibi bazı işleri bunlara havale ediyordu. Devleti de arkasına alarak güçlenen bu derebeyleri, vergi toplama işinde yaptıkları masrafları mükelleften talep etmeye başladılar ve giderek halk üzerindeki baskılarını artırdılar. Hakim oldukları

  

  20 Trabzon Vilayeti Salnameleri. Mevali, sancak veya eyalet kadılarının sahip olduğu bir unvan. Kadılığın daha üst dereceleri de mevcuttur.

 


34
Önceki                  Sonraki