1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132 



  Orhan Naci AK

  

  Beylerbeyi yerine Paşa tabiri kullanılmaya başlandı. Cumhuriyet öncesi dönemde paşa unvanı sadece askeri bir rütbe değildi. Mülki erkana da bu unvan verilebiliyordu. Hatta ayan denilen yerel beyler de bu unvana sahip olabiliyordu. 18. yüzyıl sonlarında Trabzon Valisi olan Canikli Ali Paşa bunlardan biri idi. Halkın temsilcisi bir derebeyi olarak güç kazanmış, paşalık unvanı alarak Trabzon’a vali olmuştu. Yalnız kadılar kararlarında ve hareketlerinde her hangi bir mahalli otoriteye bağımlı bulunmuyordu.

  O dönemlerde hükümet merkezinde olduğu gibi her eyalet merkezinde divan denilen bir karar organı mevcuttu. Divan kadı, timar defterdarı, hazine defterdarı, tezkireci, subaşı ve asesbaşı(16) gibi eyalet yöneticilerinin katılımıyla, beylerbeyinin başkanlığında toplanırdı. Divanda eyaletin işleri görüşülür, alınan kararlar kadı siciline işlenir ve yürürlüğe konurdu.

  Sancakların yönetimi: İmparatorluğun başlangıcında Sancak yönetiminin başına mirliva rütbesini taşıyan bir yönetici bulunuyordu. ‘Mir’ bey, ‘liva’ sancak demektir. Mirliva da sancak beyi anlamına gelmekteydi. Sancak Beyi askeri ve mülki bütün işlerden sorumlu olur fakat yargı işlerine müdahale edemezdi. 18. yüzyıldan itibaren mirlüva yerine mutasarrıf tabiri kullanılmaya başlandı ki mutasarrıflar, kapucubaşılık rütbesini taşıyanlar arasından seçiliyordu. Rize’de Tuzcuoğlu Memiş Ağa, Faş kalesinin geri alınmasında (1810) gösterdiği yararlılıktan ötürü, kapıcıbaşılık rütbesi almıştı. 1867 Vilayet Nizamnamesinden

  

  

  16 Asesbaşı şehirlerde zabıta veya polis müdürü gibi bir görevi üstlenirdi. Çarşının güvenliğinden sorumlu idi.

 


29
Önceki                  Sonraki