I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



   Trabzon fethedilince, Trabzon devleti toprakları içinde bulunan bazı yerli beyler Rumeli’ne sürüldüğü gibi Arnavutluğun fethinden sonra da bazı Arnavut beyleri bu bölgeye ve başka yerlere gönderilmişlerdi. Başlangıçta Hristiyan olan bu Arnavut beyleri, zamanla Müslümanlığı kabul ederek Osmanlı İmparatorluğu içinde yeni bir kimlik kazandılar.
Zeamet, yıllık 20 bin akçelik bir geliri ifade eden bir tabirdi. 20 bin akçelik yıllık geliri hak edenlere zaim denirdi. Of'da ve Atina'da ve Hemşin'de birer zaim bulunuyordu ve bunlar yörenin güvenliği ve inzibatından sorumlu idiler.
Yıllık yüz bin akçe geliri ifade eden timarlara has denirdi. Trabzon Sancağında yalnızca Trabzon Sancak Beyinin hassı vardı. 1486 tarihli Tapu Tahrir Defterine göre rütbesi mirlüva olan Trabzon Sancak Beyine yıllık 251.316 akçe tahsis edilmişti. Trabzon Sancağında beylerbeyine ve padişaha ayrılmış vergi geliri bulunmuyordu.
Timar, zeamet ve has gelirleri hane başına alınan 25 akçelik vergilerden, tarım ürünlerinden alınan öşürlerden, değirmen, iskele, bozahane, boyahane gibi bazı gelir getirici müesseselerin vergilerinden, güveyi vergisi ile bazı cezalardan oluşuyordu. Öşür vergisi Trabzon Sancağı içinde "kapluca" denilen ince bir buğdaydan, "duhne" denilen darıdan, meyvelerden, bostan, ceviz, keten, fındık, hınzır, bal ve bağlardan alınıyordu.
Timarlar dağıtılırken bir karyenin gelirleri eğer 6000 akçeyi geçiyorsa 6000 akçelik kısmı bir tımar sahibine, diğeri ise başka bir timar sahibine veriliyordu. Eğer bir karyenin geliri 6000 akçeyi bulmuyorsa bu eksik başka bir karyeden tamamlanıyordu.
Trabzon'un fethinden sonra yazılan ilk Tapu Tahrir Defteri 1486 tarihini taşımaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan ve fotokopisi elimizde olan bu değerli defter, fetihten sonraki durum hakkında tafsilatlı bilgiler vermektedir. Yine bu defter, Trabzon ve çevresinin fethi hakkındaki bazı yanlış bilgilerimizi de düzeltmektedir. 1960 yılına kadar bilinen ilk Tahrir Defteri 1515 tarihini taşıyordu ve Trabzon'un fethi sonrasındaki bilgiler de bu defterdeki bilgilere dayandırılıyordu. Bugün elimizde bulunan en eski defter 1486 tarihini taşıyor ve Yavuz'un Trabzon'a vali olmasından önceki dönemi kapsıyor. 1486 tarihini taşıyan bu defter de yazılan ilk defter değildir. Fetihten hemen sonra tutulan ilk kayıtlara dayanılarak 1486 yılında yenilenen "bir defter-i cedid", yani yeni bir defterdir.
1486 tarihli Tapu Tahrir Defteri, Rize tarihi üzerine oluşmuş bazı yanlışları düzeltmektedir ki, bu bakımdan bizim için önemli bir kaynaktır.Düzeltilen bu yanlışlıklar nelerdir? Bunlara kısaca değinelim.

  47

  

 


48
Önceki                  Sonraki