I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



  ile satıldığı gibi ketandan mükemmel peşkir ve senevi bin toptan ziyade şal tabir olunur yün şayak dahi dokunmaktadır.
Rize'de bilinen küçük sanatlar yapılageldiği gibi Rize balıkçıları dahi Sürmene balıkçıları gibi yunus balıkları avlayıp bundan balık yağı imal ederek başka yerlere gönderirler.
Rize kasabasının fatihi olduğu rivayet olunan Cafer Paşa merhum, Hamzabey mahallesinde inşa ettirdiği Cami-i şerif yanında medfun olup, kendisiyle yardımcılarının taştan mamul olan kabirleri gayet sanatkâranedir.
Rize'de meşhurlardan Şeyh Ali Semerkandi hazretleri dahi medfun olduğu gibi, Kura-i Seba nahiyesinin Hayatlı karyesinde de merhumun mağara gibi bir makamı vardır."

   Bu anlatımda Rize Tarihi ile ilgili bazı yanlışlıklar göze çarpmaktadır. Yanlışlıklar tekrar edile edile insanların kafalarına iyice yerleşmekte ve sonra bu yanlışları bertaraf etmek için daha büyük çabalar sarfetmek gerekmektedir. Bu nedenledir ki, metinde geçen bazı yanlış ifadelere tekrar tekrar işaret etmeyi yararlı görüyoruz.

   1- Rize'de mevcut eski eserlerden biri de Rize Kalesi'dir. Rize Kalesi için "Trabzon Kralı ile İranlılar arasında yapılan savaştan kalmadır" denilmektedir. 13. yüzyıl başlarında kurulan Trabzon Krallığı hiçbir zaman İranlılarla savaşmamıştır. Bu eser olsa olsa 6. yüzyılda Bizanslılarla İranlılar arasında yapılan savaşlar sırasında yapılmış olmalıdır.
2- Rize kelimesinin kökeni hakkında daha önce söylediklerimizi burada tekrar etmek istemiyorum. Rize ismi Rumca değil belki pirinç anlamına gelen Latince bir kelimeden gelmiş olabilir.
3- Cafer Paşa'nın Rize'nin fatihi olarak gösterilmesi tamamıyla yanlış bir tespittir. Rize'nin fethinin Trabzon'un fethiyle birlikte tamamlandığı ve Umur Bey adında bir komutanın Rize bölgesinde bazı düzenlemeler yaptığı arşiv kayıtları ile ispatlanmıştır. Fetihten 110 yıl sonra yapılan Çayeli Cafer Paşa Camisi ile Rize İskender Paşa Camisinin Fatih'in komutanlarıyla hiçbir ilişiği olamayacağı apaçıktır.
4- Yukarıdaki metinde Cafer Paşa'ya ait sanatkarane yapılmış bir mezarın Cami-i Şerif yakınında bulunduğu belirtiliyorsa da bugün bu kabir mevcut değildir. Muhtemelen define arayıcılarının gadrine uğramıştır.
5- Yine metinde ismi geçen Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin Rize'de bilinen bir türbesi bulunmamaktadır. Eski hükümet konağı önünde bulunduğu rivayet edilen tekkenin ve içindeki sandukanın kime ait olduğunu ise bilemiyoruz. Bu tekkenin Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerine ait olduğunu ancak tahminen söyleyebiliyoruz.

  163

  

 


163
Önceki                  Sonraki