1204 tarihinde Gürcü Kraliçesi Tamara'nın desteği ile İstanbul'dan kaçan Rumların öncülüğünde kurulan Trabzon İmparatorluğu, son yıllarında batıda Giresun, doğuda Kise Kalesini içine alacak şekilde dar bir sahil şeridine hükmedebiliyordu. Trabzon şehri ele geçince Trabzon devletinin hakimiyetinde olan bütün topraklar ve bu arada Rize, Atina, Hemşin ve Arhavi kazaları da Osmanlılara İtaat etti. Bir yer fethedildiğinde oraya nişancılar gönderilir ve o çevrenin nüfusu, arazisi ve gelirleri sayılıp yazılırdı. Trabzon'un fethinden sonra da bu görev yerine getirildi. Yazılan yerlerin vergi gelirleri tımar, zeamet ve has olarak umeraya ve önemli kişilere tevcih edildi. Tımar 6000 akçelik bir geliri ifade ederdi. Tımarlar sancak beyi emrinde bulunan askerlere, serasker, kadı gibi bazı devlet görevlilerine, devlete yararlılığı görülen komutanlara ve halktan ileri gelenlere verilirdi. Tımar sahipleri her 6000 akçelik tımar karşılığında "cebelü" denilen bir askeri savaşa göndermekle görevliydi. Rize'deki tımarlar, yukarda belirtildiği gibi Trabzon Sancak Beyinin yardımcıları olan askerlere, kadı, serasker ve kale muhafızı gibi devlet görevlilerine, bazı Çepni beyleri ile Arnavutluk'tan sürülen Arnavut bey-lerine verilmişti. Bu Arnavut beylerinin sayıları Rize bölgesinde 20 kadardı.
46
47 |