I  II  III  IV  V  VI  VII  VIII  IX  X  XI  XII  1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103  104  105  106  107  108  109  110  111  112  113  114  115  116  117  118  119  120  121  122  123  124  125  126  127  128  129  130  131  132  133  134  135  136  137  138  139  140  141  142  143  144  145  146  147  148  149  150  151  152  153  154  155  156  157  158  159  160  161  162  163  164  165  166  167  168  169  170  171  172  173  174  175  176  177  178  179  180  181  182  183  184  185  186  187  188  189  190  191  192  193  194  195  196  197  198  199  200  201  202  203  204  205  206  207  208  209  210  211  212  213  214  215  216  217  218  219  220  221  222  223  224  225  226  227  228  229  230  231  232  233  234  235  236  237  238  239  240  241  242  243  244  245  246  247  248  249  250  251  252  253  254  255  256  257  258  259  260  261  262  263  264  265  266  267  268  269  270  271  272  273  274  275  276  277  278  279  280  281  282  283  284  285  286  287  288  289  290  291  292  293  294  295  296  297  298  299 



  
Tuzcuoğlu isyanı bastırılınca bu isyanın öncülerinden Memiş Ağanın damadı Kalcıoğlu Osman Bey Sürmene'de, Hacısalihoğlu Ali de Trabzon'da ikamete mecbur edilmişti. Bu iki şaki durumlarından memnun olmayıp bir araya gelmek istiyordu. Bu sırada Trabzon Valiliğine getirilmiş olan Kaptan-ı Derya Hüsrev Mehmet Paşa, Trabzon ayanı Şatırzade ile samimi görülünce bundan kuşkulanan Kalcıoğlu, 4 - 5 bin kişilik kuvveti ile Trabzon'a gelerek burada oturmayı teklif etti. Hüsrev Mehmet Paşa bu teklifi kabul etmeyince Kalcıoğlu ile Hacısalihoğlu ittifak ederek isyan başlattılar. İsyan Sürmene'de, Trabzon'un Vakif karyesinde, Görele'de ve Görele'nin Çavuşlu mevkiinde aynı anda patlak verdi.
Hüsrev Mehmet Paşa, Canik, Lazistan ve Şarkikarahisar taraflarından topladığı kuvvetlerle asilerin üzerine yürüdü. Bunları yakalayamadı ise de sindirdi. Kalcıoğlu ile Hacısalihoğlu Tonya'ya kaçtılar. Asilerin bir kısmı aman diledi. Vali, isyan edenlerin idamı için İstanbul'dan ferman istediyse de İstanbul önce işi tahkik etmek ihtiyacını duydu. Vali ile asiler arasında pek çok defalar elçilik eden Silahşoran-ı Hassadan Ali Ağa, Kalcıoğlu ile Hacısalihoğlu'nun şimdilik affını istiyor, ilerde müsait bir zamanda idamlarının uygun olacağını teklif ediyordu. Padişah valinin tarafını tutarak asilerin idamı için ferman çıkardı. Bu ferman üzerine isyan genişleyerek yeniden patlak verdi. Bu ikinci isyan, Hüsrev Mehmet Paşanın azledilerek yerine Salih Paşanın atanmasına sebep oldu.
Salih Paşa işi suhuletle halledeceğini düşünerek asilere nasihat ile işe başladı. Netice alamadığını görünce üzerlerine kuvvet gönderdi. İsyan daha da genişledi ve bu arada Tuzcuoğlu Memiş Ağanın oğlu Ahmet Ağa, birkaç yıldır etliye sütlüye karışmadan ikamete mecbur edildiği Of'da oturuyordu. Bu havalinin eşrafından Büberoğlu Memiş Ağanın kızını almıştı. Kayınpederinin teşviki ile isyana iştirak etti. Babasının intikamını alma sevdasına düşmüştü. Diğer yanda eniştesi Kalcıoğlu da ona yardımcı oluyordu. İsyancılar 1821 yılında Karadere'ye geldi. Buradan Uma'ya (Rize'nin Ortapazar köyü) baskın düzenlediler. Rize Kadısı Hasan Efendinin nasihatlerine aldırmayarak çevre köylere doğru hakimiyetlerini genişletmeye çalıştılar.
Bu arada Dergah-ı Ali Kapucubaşılarından Mehmet Ağa, tam salâhiyetle bölgeye gönderildi. İşi sulh yoluyla halletmeye koyuldu. Çarşamba'dan Rize'ye kadar şikâyetleri dinledi, ahaliyi teskin ederek netice aldı. Rize'ye geldiğinde ulemayı ve halkı toplayarak getirdiği emr-i aliyi okudu. Tuzcuoğlu ve Büberoğlu taraftarlarını ikna ederek isyandan vazgeçirmeye

  132

  

 


132
Önceki                  Sonraki