1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



   79

  

  çerçevesinde 81/29 ayeti şu şekilde tercüme edilebilir: “Allah dilemeseydi sizin dileme gücünüz olmazdı.”

      Konumuz olan ayetin bir başka anlamı da şu olabilir: Allah her istediğinde insanın istemesine, iradesine ve hareketlerine müdahale edebilir. Kâinatın kanunlarına da. Allah mutlak kudret ve kuvvet sahibidir. Allah’ın kudreti mecazi bir şekilde bu ayette vurgulanmaktadır. Allah’ın her an davranışlarımıza ve olaylara müdahale edebileceğinin delili dualarımızdır. Dualarımızla bizler, Allahın olaylara müdahale etmesini isteriz. “Bizi doğru yola iletmesini”, sağlığa kavuşturmasını, bize ilim vermesini, kötülüklerden ve kötü davranışlardan muhafaza etmesini, yağmuru yağdırmasını, tarlamızın mahsulünün bol olmasını. Allah da isterse bu isteklerimize karşılık verir, duamıza icabet eder; rızkımızı artırır, sıhhatimizi daim kılar, kuraklığı giderir. Allahın dilemesi ile pek çok şey olur veya olmaz.

  İkinci bir nokta da şudur: Kur’an-ı Kerimde dileme ve isteme anlamında başka bir kelime daha kullanılıyor: “irade” kelimesi. Bu iki kelimeyi Türkçeye çevirenler birine dilemek ve diğerine de istemek kelimelerini karşılık gösteriyorlar. Bu iki kelime üzerinde biraz duralım:

      Türkçede “dileme” olarak tercüme ettiğimiz kelime “şey” شيء kökünden türetilmiştir. Kur’anı Kerimde şae شاء veya “yeşau يشاء biçiminde mazi ve muzari olarak yüzden fazla yerde yer alır. “isteme” olarak tercüme ettiğimiz irade اراد kelimesi ise ravd رود kökünden gelir. İrade kelime olarak dilemek, istemek, kast, ve azim anlamlarına gelmektedir.

  Kur’an’da şae شاء ve yeşau يشاء biçiminde mazi ve muzari olarak geçen fiillerin tamamına yakını Allah’a nispet ediliyor. Yani dileyen kimse Allah oluyor. Birkaç yerde kula nispet ediliyor. “Dileyen iman etsin ve dileyen inkâr etsin.” ayetinde olduğu gibi.( Kehf 18/29) İrade fiiline gelince, İrade fiili Kur’anda hem Allah’a ve hem de kula nispet edilmektedir.

  

 


79
Önceki                  Sonraki