1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  38

  

  Mesele şudur: Allah yaratıcıdır, kul da ona verilen yetki veya kudret veya istitaatla eylemde bulunur. İyi olanı veya kötü olanı gerçekleştirir. (Yaratır değil.) Nitekim halkın inancı da bu yöndedir.

  Buraya kadar insanın irade hürriyetine sahip olması ve sorumluluğu üzerinde birbirinden farklı iddialar ileri süren Cebriyye, Mu’tezile ve Ehl-i sünnet’in görüşlerini aktarmaya çalıştık. Bunların dışında daha nice mezhepler vardır ki onlar da inançlarımız sahasında farklı şeyler söylemişlerdir. Bunların bir kısmı Kur’an ayetlerini farklı yorumlamış, bazısı aklıyla öyle olsa daha uygun olur demiş, bir kısmı da belki başka dinlerden inançlar taşımış ve bu arada Peygamberimizi de devreye sokanlar olmuştur. Peygamberimize Kur’anda olmayan şeyler söyletilmiştir.

  Ne demek istediğimi şöyle belirteyim. Ehl-i sünnet inancını benimseyen büyük toplulukların akait esaslarını, yani insanların inanacakları şeyleri özetleyen İmam Nesefi’nin akait risalesinde, Kur’anda açıkça yer almayan bazı hususların, iman konusu yapıldığı görülmektedir. Çağdaş alimler tarafından tartışılan bu konulardan birkaçı şunlardır:

      1-“Kulların bütün fiillerinin yaratıcısı Allah’tır.” Bir işi yapma kudreti (istitaat) o işin yapıldığı sırada ona (kula) verilir.” Yani o fiili Allah yaratır. “ Kul fiilinin haliki değildir.” “Vurma sonucu kırılan bardak misalinde olduğu gibi. Bardağın kırılması Allah’ın yaratmasıdır.”

      2-“Kabir azabı vardır.” “Peygamberlerin ve salihlerin şefaat etmeleri meşhur haberle sabittir” “Hz. Muhammet’in Miraç’ta semaya yükselmesi haktır.” “Velilerin kerameti haktır.”Deccal’in çıkması Hz. İsa’nın gökten inmesi haktır.” “Allah Teala’yı görmek akli delillerle caiz, nakledilen delillerle vaciptir.”

      İmam Nesefi’den özetlediğimiz yukarıdaki hususlar konusunda kısaca şunları söyleyebiliriz:

  

 


38
Önceki                  Sonraki