22
Allah’ın dilemesi olmayınca siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir. Hüküm ve hikmet sa-hibidir. (Meâriç 70/30)
Bir de şu var: Allah birkaç ayette bazı insanların kalplerinin mühürlendiğini söylemekte ve bunların iman edemeyeceklerine vurgu yapmaktadır.
Bu tür ifadeleri 4/155 ayet çerçevesinde ele almak lazım. Allah bu insanların neden kalplerinin mühürlendiğini şöyle anlatmaktadır:
Bunun üzerine sözlerini bozmaları ve Allah’ın ayetlerine küfretmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve “Kalplerimiz kılıflı” demeleri sebebiyle. Ki, doğrusu Allah, o kalplerin üzerini küfürleriyle mühürlemiştir de onun için iman etmezler. (Nisa 4/155)
Cebriyye mezhebinin inancını ve düşüncelerini benimseyenler şöyle diyorlar: Bu evrende daha özel olarak bu dünyada mevcut olan her şey, canlı veya cansız nesneler ve olaylar, ezelde fikir veya bilgi olarak vardı. (Başlangıcı olmayan Allah’la birlikte). O zaman bu var olanlar (nesneler veya davranışlarımız) bilginin ezeli olması gibi ezeli olmazlar mı? Örneğin falan kişinin cennetlik olacağına ait bilginin ezeli olması, bilgi olarak Allah’la birlikte başlangıçtan beri var idiyse başka türlü de olamayacağı anlamına gelmez mi? Durumu böyle kabul edersek o zaman Allah bu ezeli bilgisine mecburdur, yaratmış olduğu şeylerin başkasına muktedir olamaz, gördüğümüz şeklin dışında, bir dünya yaratması mümkün değildir dememiz gerekmez mi? Allah yaratmada, merhamet etmede, dualara icabet etmede ve bilmede mecbur mu? Allah başka türlü yaratmada, dualara karşılık vermede, kulların fiillerini önceden veya sonradan bilmede serbest değil mi? Allah’ı bir şeye mecbur etmek, (burada ezeldeki bilgisine) nasıl bir Allah inancıdır? Allah alimdir, her şeyi
22 |