1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  

                               5

  

  

  

  

  BAŞLARKEN

      [Allah’ın takdiri konusunda okuduklarımı ve görüşlerimi yazmaya, her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ın adıyla başlıyor, dinin çok önemli bir meselesinde yanlışa düşmekten ve taşlanmış şeytanın şaşırtmalarından dolayı O’nun korumasına sığınıyorum.]

  

  Birkaç düşünürümüzün irade hürriyeti üzerinde görüşlerini mukayeseli olarak incelemek istediğimde-amatörce bir şeydi- bu mesele beni Müslüman düşünürlerin bu konuda ne düşündükleri noktasına taşıdı. Bir bakıma kelâm ilminin ve bu ilmin alimlerinin ne söylediklerine. Yürüdüğümüz alanda öyle derin bir çukura düştük ki oradan çıkmak için çabaladığımızda daha derinlere yuvarlanıyoruz.

      Bu konu üzerinde yoğunlaştığım günden bu güne, gördüm ki 1400 senedir her asırda ve her dönemde bu mesele ile ilgilenen alimler, bazen birbirine yakın, bazen de birbirinden çok farklı görüşler ileri sürmüşler, tartışmışlar ve yer yer adeta savaşmışlardır. Yine gördüm ki siyasetçiler meselenin taraftarı olmuş ve baskıcı tutumlarıyla farklı görüşlerin şekillenmesinde etkili olmuşlardır.

      Ben birbirini itham eden bu farklı görüşlerin, yapay kavramlarla yapılan tartışmaların arasından kendimi tatmin edecek bir yol bulmaya çalıştım. Düşündüm, kendimle konuştum, okudum, okudukça işlerin giderek daha da çetrefil bir hal aldığını gördüm. Kendimle cebelleşmekten yorulduğum

  ve uzun süre dinlenmeye çekildiğim de oldu. Zamanı geldi yeniden bu konudaki yayınları arkadaş edinmeye çalıştım.

  

  

 


5
Önceki                  Sonraki