62
girip girmediğini açıklamamaktadır. Eğer insanın bütün yapıp ettikleri ve yapacağı bütün eylemler Allah tarafından ezeli ilmiyle bilinip belirlenmiş ise, bu, Cebriyyenin görüşlerinden başka bir şey değildir. Halkın alın yazısı dediği anlayıştan daha katı bir tutum söz konusu olur. Çünkü halk, alın yazısı deyimiyle daha çok elinde olmayarak başına gelen musibetleri anlamaktadır.
Ç-KADERLE İLGİLİ KUR’AN AYETLERİ:
İnsanların din adına yaptıkları tariflerin bir anlam ifade edebilmesi için o tariflerin dinle ilgili kaynaklarla desteklenmesi gerekir.
Şimdi de kader konusuyla ilgili Kur’an ayetlerine bir göz atalım: (İslam ansiklopedisinin rehberliğinde)
1-Kader kelimesinin terim anlamını vurgulayan ayetler:
“…Allah’ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.”(Ve kâne emrullahi kaderen makdura) (Ahzap 33/38)
مَقْدُرًا قَدَرًا اَمْرُاللهِ وَكَانَ
“Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” (Kamer 54/49) Bir ölçüye göre tercüme edilen (bikaderin) sözcüğü bir başka lügat anlamı gereği ‘Bir plana göre yarattık’ şeklinde tercüme edilebilir. Yani Kanunlarını belirlediğimiz bir plana göre. (İnna küllü şey’in haleknahu bikaderin )
اِنّاكُلَّ شئٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ
Kader kelimesinin nesne ve olayların kanunu anlamına geldiği ayetler:
“Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkiyle bilen Allah’ın takdiridir” (Fussilet
62 |