70
Ben insanların davranışlarını, onlar hakkındaki bilgimle, yani ilim sıfatımla sınırlamak istemiyorum.’ Bu soru aynı zamanda şu soruyu gerektirir: ‘Allah irade özgürlüğüne sahip bir canlı yaratabilir mi?’
Allah’ı bir şeye mecbur etmek, şunu yapar, bunu yapamaz demek doğru değildir. Nitekim Allah, her şeyi vukuundan önce bilemez diyemeyiz. Ama bilmek zorundadır da diyemeyiz. Bence insanların sorumlu oldukları fiilleri, Allah vukuundan önce bilmek istememiştir. Onların bilgisini, vuku bulduklarında meleklerin kaydetmesini istemiştir. Allah’ın böyle bir şeyi irade etmesi Allah için mümkündür. Bu şuna benzer: Allah görür. Allah görür demek, olan şeyi görür demektir. Yoksa Allah’ın kendi bilgisinde olanı görür demek değildir. Allah’ın gördüğü şey, yaratılmadan önce mevcut bile değildi. Demek ki Allah nesneleri yaratıyor ve sonra yarattıklarını görüyor. Görülen şey zamanda ve mekanda olan bir şeydir. Mekanı da zamanı da Allah yaratmıştır.
Bir de şu var: Allah bizim şaki veya said olduğumuzu önceden biliyor ve bizi bu istikamette eylemde bulunmaya mecbur ediyorsa bu Adil ve Hikmet sahibi bir Allah’a yakışmaz. Bizi günâh işlemeye mecbur edip sonra da cezalandırması olacak şeylerden değildir. “Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez.” (Yunus 10/44) O halde insan eylemlerinde hürdür ve yaptıklarından sorumludur. İnsan ve cinler yaptıklarına karşılık ceza veya mükâfata hak kazanır.
Allah cinleri de hür ve dolayısıyla sorumlu varlıklar olarak yaratmıştır. Nitekim cinlerden olan İblis, Allah’a isyan edecek kadar irade sahibi idi ve isyan etmesi yüzünden de ebediyyen lanetlenmiştir.
Allah’ın, sorumluluk gerektiren eylemlerimiz hakkın-daki bilgisini, sonraya bıraktığı hakkında Kur’an’dan şöyle bir delil ileri sürülebilir: Allah her bir insan için iki yazıcı melek
70 |