7
BİRİNCİ BÖLÜM
A- İNSANIN SEÇME HÜRRİYETİ VE SORUMLULUĞU ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
İnsanın davranışlarında hür olması ve bunun neticesi olarak da sorumlu olması meselesi, ilahiyatçılarla filozofların tarih boyunca tartışa geldikleri önemli bir konu olmuştur.
Sorumluluk, kader ve irade hürriyeti kavramlarının birbirleriyle ilişkisi konusunda sorular çoktur: İnsan seçme ve seçtiğini gerçekleştirme kudretine sahip midir? Yani insanda irade özgürlüğü var mıdır? Eğer insanda irade özgürlüğü varsa irade özgürlüğünün kader denilen yapı ile bağlantısı ne şekildedir? Başka bir deyişle kader, irade özgürlüğünü nasıl ve ne kadar etkiler? Davranışlarımızdan dolayı sorumlu olmamızın izahı ne şekilde yapılmaktadır?
Hayatımızda sorumluluk ve hürriyeti az çok yaşıyor ve biliyoruz. Fakat kader denilen şey bize kapalı görünüyor. Eğer hürsek kader denilen yapının, hürriyetimizi bağlayıcı özellikte olup olmaması önem kazanıyor.
Düşünce tarihi boyunca tartışılmış ve tartışılmaya devam eden ve edecek olan insanın hürlüğü sorunu, burada bir daha ele alınacak ve tartışılacaktır. Meseleye çoğunlukla İslâm düşünürlerinin baktıkları pencereden bakarak.
İslâm dünyasında gerek itikadî ve gerekse de ameli alanla ilgili farklı görüşler ileri süren çok sayıda mezhep vardır. Peygamberimizden rivayet edilen bir hadise göre Peygamberimiz şöyle demiştir: …Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir tanesi hariç, bunların tamamı ateştedir. Kurtuluşa erenler kimlerdir diye sorulunca da Peygamberimiz
şöyle cevap vermiştir: Bunlar benim ve ashabımın yolunda olanlardır.
7 |