27
temsilcilerinin eserleri bize kadar ulaşmamış ve bu nedenle de onların görüşlerini kendi yazdıkları eserlerden öğrenme imkânı elde edilememiştir. Maturidî, Mu’tezilenin temsilcilerine öyle saldırıyor ki: “Bunların yoldan çıkmışlığı, sararmış olan yüzlerinin rengine yansımıştır.” diyebiliyor. Bu tür ifadeler eleştirinin ötesinde düşmanca bir tavrı da yansıtmaktadır.
Birbirini tamamlayan kaynaklara göre Kaderiyyenin kader konusundaki görüşleri şöyledir:
a)Allah insanda tam ve eksiksiz bir fiil yapma gücü yaratmıştır.
b)İnsanın ne yaptığı ve ne olacağı konusunda Allah’ın önceden bilgisi, takdiri ve dilemesi yoktur.
c) İnsanın fiilleri, Allah tarafından takdir edilmiş ve yaratılmış değildir. Onlar bizzat insan tarafından takdir edilir ve yaratılır.
d) Allah kötülüğe razı olmaz. İyilik Allahtan kötülük insandandır.
Burada bizi ilgilendiren husus şudur: Sorumluluk gerektiren fiiller, Allah tarafından önceden takdir edilmediğine ve insana seçtiği eylemi gerçekleştirme gücü verildiğine göre, insanda irade hürriyetinin varlığını kabul etmemiz gerekir.
Mutezilenin kader ve irade hürriyeti konusundaki görüşlerine gelince:
Mu’tezile, itikadî meselelerle ilgili olarak beş prensip belirlemiştir: Bunlardan biri “adl” prensibidir. Kader anlayışı ve irade özgürlüğü meselesi bu “adl” kavramı çerçevesinde ele alınır.
Mu’tezile mezhebine göre, kişi fiillerini kendi yaratır, bunu da Allah’ın kişiye vermiş olduğu bir yaratma kudretiyle gerçekleştirir. Fiillerin yaratılmasında Allah’ın bir müdahalesi olmadığına inanılır. Adalet ilkesi itibariyle kişinin hür olması gerekir. İnsanların yaptıkları her fiilin yaratıcı ve yaptırıcı-
27 |