1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  cihat edenler lehine tahsis etti diye bu uygulamaya bakarak zekât/sadakalar fakirlerindir veya yalnız cihat için harcanır diyemeyiz. Böyle bir şey Tevbe süresi 60. ayeti hükümlerine aykırı olur.

  Zekât/sadaka gelirlerinin sekiz sınıfa eşit değil de ihtiyaç oranında tahsis edilmesini anlamak mümkündür. Bir yıl savaş olur zekât/sadaka gelirlerinin büyük çoğunluğu cihat masraflarına tahsis edilebilir. Bir yıl mahsul az olur, üretim ve iş hacmi azalır o yıl da fakirlere ağırlık verilebilir. Bir yıl idareye karşı memnuniyetsizliği artan bir bölgenin, bir gurubun yönetime ve İslâma ısındırılması ve onların ihtiyaçları için daha çok harcama yapılabilir. Başka bir yıl ise eşkiyalık artar o zaman da yol güvenliğine ağırlık verilebilir. İşte Yemen valisine verilen talimatın yorumu budur. Harcama yaparken bir sınıfa ağırlık vermek, diğer sınıfları yok saymak anlamına gelmemelidir. Diğer harcama mahallerini yok sayan anlayış, Kur’an hükümlerine aykırı sayılır.

  Diğer bir hususta şudur: Zekât/sadakayı, günümüzde çokça tekrarlandığı gibi, “bir sosyal güvenlik kuruluş” gibi görmek bütünüyle böyle görmek doğru değildir.

  Zekât/sadaka Müslümanların devletin giderlerine katılmasıdır.

  Şu şartla:

  Sadakalar, Allah için, Allah yolunda yani Müslümanların iyiliğine kullanılacak; kişileri zengin etmek için çarçur edilmeyecek. 9/60 ayetinin nüzul sebebine bakıldığında bu husus daha iyi anlaşılmaktadır.

  İkinci olarak: 9/60 ayetinin gösterildiği şekilde zekât/sadakaların harcanacağı mahallerin ihtiyaçları azalmıştır diyemeyiz. Bilakis bu gün itibariyle bu sekiz

  

  97

  

 


97
Önceki                  Sonraki