1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  b) Hz. Ebu Bekir ve Hz Ömer valiliklerden gelen vergileri farklı esasa göre Medine’deki Müslümanlara dağıttı. Hz Ebu Bekir herkese eşit verdi, Hz Ömer İslâmdaki mevkilerine göre dağıttı. ( Haraç Tercümesi. Sayfa 81)

  c)Hz Ömer, haraç arazisini; arazinin durumu, mahsul cinsi ve verimine göre, maktuen vergilendiriyordu: Bir cerip üzüm bağına 10 dirhem, bir cerip hurmalığa 8 dirhem, bir cerip buğday arazisine 4 dirhem, bir cerip arpa arazisine 2 dirhem vergi koyuyordu. ( Haraç tercümesi. Sayfa 73)

  Tipik içtihatlardan biri de şudur:

  d) Hz Peygamber(s.a.s) ganimetlerin beşte dördünü savaşa katılanlara taksim ederken ata iki pay, sahibine ise bir pay verdi. Ebu Hanife ise “Ben bir hayvanı bir insana tercih etmem” diyerek ata bir pay takdir etti. (Haraç tercümesi. Sayfa 47)

  Ebu Hanife’nin bu tavrı konumuz bakımından ilgi çe-kici bir örnektir. Ebu Hanife, bu görüşüyle Peygambe-rimiz(s.a.v.)in uygulamasına, açıkça muhalefet etmektedir. Ebu Hanife’nin böyle bir içtihada cesaret etmesi ancak şu görüşe dayanmış olabilir:

  Ebu Hanife, Peygamberimiz(s.a.v.)in uygulamasını onun bir içtihadı olarak kabul etti ki, ona muhalefet edebiliyor. Mesele şudur: Peygamberimiz ata iki pay verirken kendi zamanın durumuna göre bir içtihatta bulunmuştur. İçtihatlar zamana ve mekana göre değişikliğe uğrayabilece-ğinden, Ebu Hanife kendi zamanının şartlarına göre, ata iki pay verilmesini uygun görmemiş bunun bir pay olmasının uygun olacağına içtihat edilmiştir. Bu konuda hem Peygamberimiz(s.a.s)in ve hem de Ebu Hanife’nin görüşleri zamanın şartlarına göre verilmiş birer hüküm olduğundan, bu hükümlerin dinden sayılmaları ve değişmez hakikatler olarak

  

  82

  

 


82
Önceki                  Sonraki