1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  

  

  İSLAM ÂLİMLERİ 9/60 AYETİNDEKİ MANA ZENGİNLİĞİNİ GÖRÜP TARTIŞMAMIŞTIR.

  

  İslam âlimleri 9/60 ayetindeki mana zenginliğini görüp tartışmamıştır.

  İslam âlimleri bu konuda ilk halifelerin uygulamalarına tabi olmuş ve bir bakıma siyasi otoriteye boyun eğmiştir. Fakih veya müçtehit dediğimiz kimseler zekât/sadakalar konusunda tutucu davranmış, ilk dönemlerin anlayışı ve uygulamalarının dışına çıkamamış, daime dört halife döneminin uygulamalarını esas almış, sahabeler döne-minin içtihatlarına karşı görüş bildirmek adeta dinin hakikatlerine karşı görüş bildirmek anlamına gelmiştir. Nitekim Ebu Yusuf, Haraç adlı eserinde ‘müellefe-i kulüp’ Hz Ömer tarafından kaldırılmış diyebilmiştir. Diğer yanda, Hz Osman’ın batınî mallardan devletin zekât toplamasından vazgeçmiş olasını dine bir müdahale saymamış, bunu Hz. Osman’ın bir içtihadı kabul etmiştir.

  Ebu Yusuf’un Hz Ömer ‘müellefe-i kulübü’ kaldırdı demesi asla dinin kabul edebileceği ve susacağı bir durum değildir. Ancak belki askıya aldı, kendi döneminde uygula-madı demek daha uygun olurdu. Her ne olursa olsun. Hz. Ömer’in bu tutumu, adeta dinin bir gereği gibi algılanmış ve Kur’an-ı Kerimin bu hükmünün tatbikine bir daha dönül-memiştir. Hz Osman’ın batınî mallarla ilgili tutumu da aynı şekilde bir muamele görmüş, devlet batınî mallardan zekât toplama uygulamasından vazgeçmiş, bu dahi dinin bir gereği gibi kabul edilmiştir.

  

  

  56

  

 


56
Önceki                  Sonraki