1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  bir yıl geçmeyen parası olmadığı için bu varlıklı kişinin zekât/sadaka vermesi gerekmiyor. Ama fakirin biri, kara gününde kullanmak üzere aldığı ve sandığında sakladığı birkaç bileziğin zekât/sadakasını vermek zorunda.

  Bir başkası uçak veya tır filosu kuruyor veya çok sayıda gemisi olan bir armatör. Bu kimseler de her zaman borçlu oluyorlar. Çünkü filolarını geliştirmek için sürekli yatırım yapıyor, yeni nakil vasıtaları alıyor ve bu iş içinde yeniden borçlanıyorlar. Lüks içinde yaşadıklarına bakmayın borç yükü milyar dolarlık servetinin yüzde onunu aşıyor. Birikmiş ve üzerinden bir yıl geçmiş parası olmadığı için bu kimselerin de zekât/sadakat vermesi gerekmiyor. Ama kırk koyunu olan zavallı çobanın her yıl bir koyununu devlete vermesi gerekiyor.

  Bir Müslüman vatandaşımız bir otomobil veya bir ayakkabı fabrikası kuruyor. Yılda yüz bin otomobil beş yüz bin ayakkabı üretiyor. Kazandığı ile de her yıl fabrikasını genişletiyor, yeni mağazalar açıyor. Hiçbir zaman kara gün için kullanırım diye bir kenara koyduğu bir parası bulunmuyor. Karısı ve kızlarının mücevherleri de ticaret için değil de süslenmek için. Bu fabrikatörümüzün de zekât/sadakaya tabi olmadığı görülmektedir.

  Her Müslüman; tarlasına tohum atarak, tarlasını kazarak, gübreleyerek, çabalayarak ürettiği 2176 kg mısır veya buğdayın peşin olarak onda birini devlete zekât/sadaka olarak ödemek zorunda. Ama günümüz sanayi üreticileri ve nakliyecileri, ürettikleri ürünlerden peşin veya veresiye olarak herhangi bir zekât/sadaka ödemek durumunda değiller. Neye göre ödemek zorunda değil? Süre gelen geleneğe ve Müslüman alimlerinin bizlere bıraktığı mevzuata ve anlayışa göre.

  

  93

  

 


93
Önceki                  Sonraki