1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  

  

  

  

  

  ZEKÂT/SADAKA SORUNU ÜZERİNE BİR İNCELEME

  

   GİRİŞ

   Öncelikle başlıkta zekât ve sadaka terimlerini neden birlikte ve bitişik kullandığımı açıklamalıyım. Ülkemizde nisaba malik olan zenginlerin fakire, yolcuya, borçluya ödemek zorunda oldukları mala ‘zekât’ denmektedir; oysa bunun Kur’an ve Sünnetteki adı ‘sadaka’dır. Ayrıca bu kelimeler ayrı ayrı farklı anlamlara da gelmektedir. Zamanla ortaya çıkan bu anlam sapmalarını bertaraf edebilmek için bu kitabın bütününde bu iki terimi birlikte ve bitişik kullanmaya karar verdim. Bundan böyle bu kitabın bütününde, “zekât/sadaka” şeklinde yazılan terim, hem Tevbe Süresi 60. ayetteki sadaka terimini ifade edecek ve hem de ülkemizdeki ilmihal kitaplarında ve diğer yayınlarda kullanılan zekât kavramını.

   İkinci olarak burada açıklamak durumunda olduğum başka bir terim, başlıkta kullandığım ‘sorun’ kelimesidir. Sorun yani problem. Sorun sözü, okuyucunun aklına şu soruyu getirir: Bu konuda bir sorun veya bir problem mi vardır? Cevap olarak hemen şunu belirtelim ki: Evet, bu konuda çok sayıda problem mevcuttur. Bu kitapta görüleceği gibi zaman içinde problemler çoğalmış ve konu bir sorunlar yumağına dönüşmüştür.

  

  5

  

 


5
Önceki                  Sonraki