1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



  Peygamberimiz (s.a.v.) nakit gelen ganimet, cizye zekât/sadaka gibi gelirleri hemen dağıtır. Hayvanları damgalayıp otlağa salar burada muhafaza ederdi. Zahireyi saklamak için de bir odası vardı.(5)

  Peygamberimiz(s.a.v.) zamanında beytülmal adı altında bir kurum yoktu. Peygamberimiz(s.a.v) Medine’ye gelen mallara yukarıda belirtildiği gibi muamele ediyordu. Beytülmal denilen maliye teşkilatı, Peygamberimiz(s.a.v.)in ölümünden beş yıl sonra yani hicri 15. yılda Hz. Ömer tarafından teşekkül ettirilmiştir. Hz Ömer, devletin gelirlerini ve giderlerini kayıt altına almış, Medine halkının tamamını içine alacak şekilde herkesi bir deftere kaydetmiş ve bunları maaşa bağlamıştı.

  Hz Ömer sadaka gelirlerini beytülmale dahil etmiyor sarf yerleri farklı olduğundan bunlara ayrı bir işlem yapı-yordu.(6) Hz. Ömer’in ölümünden sonra bu ayrıma titizlikle uyulduğunu söylememiz mümkün değildir.

   İlk halifeler beytülmalden maaş alıyorlardı. Muaviye, Emevi Devletinin halifesi olunca, halifelerin şahsi masraf-larını karşılamak üzere ayrı bir teşkilat kurdu. Bu teşkilatın gelirleri, halifenin şahsi malları ve onların getirisinden oluşuyordu. Bu usul, daha sonra kurulan İslam devletlerinde de devam ettirildi.

  Abbasiler döneminde beytülmalde haraç ve sadakalar için ayrı daireler oluşturuldu. Divan-ı haraç ve Divan-ı sadaka gibi. (7)

  

  5 -İslam ansiklopedisi ilgili maddeler.

  6 -İslam ansiklopedisi ilgili maddeleri

  7 İslam Ansiklopedisinin ilgili maddeleri 21

 


21
Önceki                  Sonraki