1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  

  

  KÜTÜĞÜN YANI

  

  Pazarköy’ün batısında bulunan tepelerden güneş kaçmaya başlayalı bir saate yakın bir zaman oldu. Gölgeler, Kopalı ırmağını tamamen örttükten sonra, yavaş yavaş Aktepe’nin yamaçlarını tırmanmaya başlıyor. Kütüğün yanından baktığınızda aşağıya doğru kıvrılarak inen araba yolu, yer yer güneşli bölgelere alt sınır oluşturuyor.

  Güneşin bu parlaklığı ve sırtımızı ısıtması geçici bir durumdur. Kısa bir süre içinde gölge kovalayacak, güneş bulunduğu tepeleri terk edecek ve akşamın gamı bütün vadi ve tepelere sinecektir.

      Çocukluğumda, bugünkü araba yolu güzergâhını takip ederek dereye inen yaya yolu, “at yolu” ismiyle bilinir ve bulunduğum mevkiden yani eskiden “kütüğün yanı” denilen yerden başlardı. Kıvrımlı, dik ve dar olan bu toprak yol, çok kere çamurlu olur, yağmurlu ve çiseli havalarda yolcularını başka yolları kullanmaya mecbur ederdi. Araba yolu yapılmadan önce, yol boyu gördüğümüz bu evler de yoktu.

  Kütüğün yanından aşağıya doğru inen toprak yol, yolcularını köyün merkezine, eğer yolunuza devam ederseniz Güneysu nahiyesine ve köylülerin “çarşı” dedikleri Rize şehrine kadar götürürdü.

      Aşağı doğru kıvrım kıvrım inen yolun dönemeçlerinde, aşağı inen ya da yukarı çıkan yolcuları görmek mümkündü. Ses mesafesi kadar bir uzaklıkta olan son dönemeç, gurbete veya askere gidenlerin, onları uğur

  

  63

  

 


63
Önceki                  Sonraki