1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  fazlalıklardan ve kart yapraklardan ayıklarlardı. Bu iş, kadınların hoşuna gitmese de kadınlar bu vesileyle bir araya geliyor, bir yandan yorgunluk atarken bir yandan da mahallede olup bitenleri konuşuyorlardı. Bugünün konusu Molla’nın kızı Şaziye’nin kaçırılmasıydı.

  İki gün önce bu çay alım yerine gelen İbrahim Usta’nın oğlu Süleyman, bir arkadaşının taksisiyle Şaziye’yi zorla arabaya bindirip götürmüştü.

  Şoför yakalanıp sorgulanmış ama Süleyman henüz bulunamamıştı. Molla Muhammet (kızın babası) jandarmaya şikâyette bulunmuş ama bir netice alamamıştı. Ailenin morali bozulmuş; Molla, iki gündür çay alım yerine çay getirmemiş, ortalıkta gözükmemişti.

  Oğlanın babası İbrahim Usta’nın da durumu aynıydı. Toplumdan uzak durmayı kendileri için daha uygun buluyorlardı.

      Herkesin kanaati, tecrübeye dayanarak yakında bu işin tatlıya bağlanacağı ve sorunun sulh yoluyla halledileceği yönündeydi. Bazıları, kız kaçırılmamış oğlanın peşine gitmiştir diyor; erkek milleti de bu işte kızın anasının parmağı olduğunu söylüyordu.

      Eskiden bir kızı kaçırmak ayrı bir yiğitlik isterdi. Kız kaçırmak ekip işiydi. Bu ekip, kızı kaçırmak için onu sürükleyerek yanlarında götürmek zorundaydı. Kız, yalandan bağırıp çağırsa da kızın durumunu kurtarmak için kaçırma işinin sesli olması gerekiyordu. Kız bağırıp çağırarak kaçırıldığını belli eder, buna karşılık kaçırma ekibi, kızın ellerinden alınmasını önlemek için hazırlıklı olur, gerektiğinde silahların konuşacağını bilir ve canları pahasına bir kararlılık gösterirdi. Araba çıkalı bu işlerde kolaylaştı.

  

  41

  

 


41
Önceki                  Sonraki