1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  

  

  

  Evleneceği erkek, her genç gibi askere gidecek ve asker dönüşü de büyük olasılıkla gurbete çıkacaktı. Hafif topalladığı için belki de askere almazlardı. Kocası askere gittiğinde veya gurbete çıktığında onun yalnızlığını, doğuracağı çocukları giderecekti.

  Gelin hazırlanıp kadınların odaya girmesine izin verilince oğlanın anası, halaları ve gelinin görümcesi olan Asiye odaya girerek geline, hoş geldin dediler. Düzenci, gelenleri geline tanıttı ve gelin de onlara hediyelerini yani gelinin onlar için hazırladığı bohçaları verdi.

  Bu arada “enişte sofrası” hazırlığı başlamıştır. (Bu bölgede damat yerine enişte sözü kullanılır.) Gelin odasına küçük bir sini getirilmiş, içine iki bardak şerbetle bir iki enişte lokumu bulunan bir sofra kurulmuştur. Enişte sofrası, ilk defa bu sofrada karşılaşacak çiftlere oldukça heyecan verici ve etraftan görenler için de eğlenceli bir törendir. Bu ilk karşılaşmada karşılıklı tepkiler ve gösterilecek acemilikler davetliler tarafından merakla izlenir.

  Hazırlıklar tamamlanınca, enişte gelsin denildi. Enişteyi saklandığı yerden çıkarıp getirdiler. Gelin ve düzencisi sofraya beraber otururken, enişte de sağdıcı ile birlikte kapıda göründü. Enişte, “Hoş geldiniz misafirler.” dedikten sonra, boş olan iskemlede yerini aldı. Sağdıcı odanın kapısında onu bekliyordu.

  Düzencinin yol göstermesi ile kızın duvağını açan enişte tekrar yerine oturdu. Önceden öğretildiği

  

  33

  

 


33
Önceki                  Sonraki