1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  

  şekilde gelinle damat sofradaki lokumlardan birbirine ikramda bulundular, önlerindeki şerbetten birer yudum aldıktan sonra aynı bardaklar karşı tarafa sunuldu. Bu arada laf atanlar ve alkışlayanlar oluyordu. Damadı konuşturmaya çalışanlar olduysa da o sessizliğini bozmadı. Daha doğrusu gerekeni yerine getiriyordu.

  Enişte sofrası merasimi tamamlanmıştır. Murat çevreden gelen dokunaklı lafların altında daha fazla ezilmemek için odadan çıkıp kaçmak istiyor ve kapıda bekleyen sağdıcına başını çevirip, beni kurtar, der gibi bakıyordu. Merasimi tamamlayıp oradan ayrıldılar.        Hediye, fazla gösterişli olmayan esmer tenli, yüzü çilli, becerikli bir kızdı. On sekiz yaşını aştığı halde kendi köyünde ve akrabaları arasında bir talibi çıkmamıştı.

  Hediye, malca zengin bir aileye gelin geliyordu. Murat, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Fakat onun da aksak yürümek gibi bir kusuru vardı. Ayrıca yakışıklı da sayılmazdı.

  Hediye, önceleri evlenme konusunda isteksiz davrandıysa da nikâhta keramet vardır telkinleriyle ikna edilmişti. Murat, enişte sofrasına geldiğinde ve odadan ayrılırken Hediye, en çok onun topallığının derecesine dikkat etmişti. Hiç de aksak bir adam sayılmazdı. Belki de istediğinde düzgün yürüyebiliyordu.

  Murat evin tek erkek çocuğu olduğu için erken sayılacak bir yaşta, daha on yedi yaşındayken evlendirilmişti.

  Üst üste gelen ve dokuz yıl süren 1.Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı’nda bütün yetişkin erkeklerini

  

  34

  

 


34
Önceki                  Sonraki